Sırada kim var?
Kaybedilen puanlara ve yitirilen şampiyonluk umuduna rağmen, takımına küsmeyen ve desteklemek için stadı dolduran taraftarlar, gecenin tek güzelliğiydi.
Kötü gidişat sonrası kurtarıcı gözüyle adı geçen Hikmet hocayla, kurtarıcı olarak alınan Hagi'nin randevusunda maçın ilk yarım saatlik bölümünde etkili ve istekli olan taraf Galatasaray'dı.
Bir türlü beklenileni veremeyen Misimovic'in tahmin ettiğim gibi yedek başladığı karşılaşmada solda Kewell, sağ tarafta Elano ve Sabri değişerek ve ortadan da Ayhan, takımı ofansif yönde destekleyen oyuncular konumundaydılar.
Hagi geçen haftalarda Elano'nun defansif anlamda aksaması nedeni ile Ali Turan'ı sağ beke koyarak en azından o bölgeden açık vermek istememiş ama bence yanlış yapmış çünkü Sabri eski yerinde, Pino sağda, Elano ortada, Mehmet Batdal da tek forvet olarak maça başlayabilirdi.
Kanatlardan gelen ortalarda ceza sahası içersinde Galatasaray tehlikeli olamadı. Çünkü Pino hava hakimiyeti olan bir oyuncu değil.
Hagi'den yanlış hamleler
Atak gözüken ama net bir pozisyonu olmayan Galatasaray, kalesinde gördüğü ilk tehlikede yine Servet'in hatasından kaynaklanan bir pozisyonda golü yedi. Makakulagibi bir oyuncuyu o kadar rahat döndürürsen golü yemen de çok normal...
Galatasarayın ikinci yarıya etkili başlayacağını düşünürken, tam aksi Manisa daha iyi gözüktü.
Hagi değişiklikleri yapmaya başladı, ama Kewell çıkmamalıydı. Ali Turan değişikliği kaçınılmazdı zaten. Yine de geç bile kaldı.
Tamamem saldırırken kontrataklar geldi Manisa'dan.
Maçın en iyisi olan Cana taraftarında desteği geldiği sırada bir penaltıya sebep oldu.
Onun için talihsiz bir andı açıkçası.
Bu dakikalardan sonra açıkçası ne yazacağımı bende bilemedim. Ne yazılır ki...
Servet'in yuhlanışını mı, taraftarın haklı isyanını mı, yoksa oyuncuların yüzlerindeki çaresizliği mi?.. Sabri ve Cana dışında da iyi denilebilecek kimse takımda yoktu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.