Trabzonspor markası her şeyden önemlidir

Trabzonspor'un ilkeleri vardır.
Profesyonelce yönetilir.
Kurumsal kimliğine asla halel getirilemez!
Kişiler değil Trabzonspor önemlidir.
Trabzonspor'a zarar veren orada tutulmamalıdır!
O kadar ki arabasının arkasına 'Bize her yer Trabzon' yazanlar bile dikkatli olmak zorundadır. Bu kadar yani.
Bunları çoğaltmak mümkün. Bir zamanlar Anadolu'da en çok taraftarı olan Trabzonspor'du.
Epey azalmış? Neden acaba?
Düşünmemiz lazım.
Ayrıca buna da çözüm bulmalıyız!

Bavul dolusu paralar verip teknik direktörleri kim kovdu?
O parayı kim verdi? Teknik direktörü kovan mı? Yoksa kim?
O para senin benim cebimden çıktı.
Teknik direktörü kovan ise işine devam ediyor, para kazanıyor.
Alman teknik direktör Jürgen Sundermann'ı getirmiştik... Adamı hemen kovduk. Yerine getirilen Suat hoca o günlerde şöyle demişti:
"Gitti Sonderman, geldi ilk derman." Şampiyonluklar bizden böyle uzaklaştı. Kaidelere uymazsak olacağı bu tabii! Şimdi Ünal hocaya kızanlar var. Kızmayın! Ünal hoca Trabzonspor'u çok koruyor.
Hakemlere laf söylemiyor.
Oyuncularını motive ediyor...
Kamuoyu önünde eksikliklerini değil artılarını anlatıyor.
Böyle olduğu için de Sosa herkesten önce kampa geliyor.

Ünal hoca, genç yeteneklere tahammül gösteriyor. Onlara ağabeylik yapıyor. Şefkat göstererek gençlerin takıma yararlı olmalarını sağlıyor.
Trabzon'u ve Trabzonspor'u sahipleniyor. Ahmet Suat hocadan, Özkan Sümer'den sonra en fazla takımı ve şehri savunan Ünal hocadır.
Nokta.
Sözün özü şudur:
Kurumsal kimliğe sahip çıkmanın zorlukları var. Ama bunlar aşılamayacak şeyler değil.
Sevgi ve hoşgörü yeter!
Kampın özelinde Trabzonspor'a, genelinde de Türk futboluna 'yeni sezon hayırlı olsun' diyorum.