Yüksek gerilim!
Klasik Fenerbahçe… Maç başlıyor, kontrollü, baskılı, hücuma çıkarken çabuk. Golleri buluyor. Ama yeterli mi? Hayır! Saat ilerledikçe yine panik başlıyor. Maalesef bu şampiyonluğa oynayan iki takımda da var. Bir fark oldu mu ikisi de enteresan işler yapıyorlar. İki farka çıktı mı parçalıyorlar. Seyirci de bu paniğe ortak olunca bu kez sahanın içine iyice bir baskı çöküyor. Düşünebiliyor musunuz 83'ten sonra Ankaragücü hücumlarında bütün Fenerbahçe seyircisi ıslığa başlıyor. Yani kısırdöndü. Futbolcu seyirciyi geriyor, seyirci futbolcuyu. Futbol adına iyi şeyler var mı? Zaman zaman var ama çok az. O da kısır… Halbuki insan daha farklı bir mücadele bekliyor. Gündüz Sivas- Beşiktaş maçını seyrettim o bundan da kötüydü.
Bir de zemin vardı Sivas'ta evlere şenlik. Patates tarlası desen, değil… Patateslere yazık olur. Biraz daha sularsan mandaları otlatıp çok büyük para kazanabilirsin, sütü, yoğurdu, kaymağıyla… Ne söylesek ne yazsak hikaye. Türkiye'de futbol böyle gelmiş böyle gidiyor ama nereye doğru, yokuş aşağı. İşte Beşiktaş'ta Feyyaz Uçar'ın açıklamaları. Beşiktaş teknik direktörü de yeni geldi ama ufak ufak dokunmaları görmemiz lazım. İyi ya da kötü… Futbolcuların da biraz daha kımıldaması lazım haliyle. Ama kadroda rekabete girecek futbolcu yok. Türk futbolu nerelerden nerelere gelmiş. İlerlemediği gibi hep geri vites. Yorumcu olarak konuşup, yazıyoruz da duvara mı yazıyoruz bence suya yazıyoruz. Duvar olsa daha iyi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.