Emre’nin takımı

İlk 45 dakika bitiyor, yorum şu; Bu sezonun en iyi Fenerbahçe'si!
Her şeyi ile sahada tıkır tıkır işleyen bir takım. Erol Bulut'un takımı ile, Emre Belözoğlu'nun takımı çok farklı. Bakıyoruz, Kasımpaşa hiç tepki gösteremiyor.
Harun'un büyük hatası ve Kasımpaşa'nın golü… Fenerbahçe'nin kaçırdıkları gol olsa ilk yarı 5-1 veya 6-1 bitebilir. Yorum çok net; Fenerbahçe bu maçı kazanır.
Ama ikinci yarıda sarı-lacivetliler ilk yarıda gibi değiller. Kasımpaşa da ilk yarıdaki gibi değil. Maç 3-2'ye geliyor bu sefer Fenerbahçe'de panik başlıyor. Tuhaf tuhaf işler yapıyorlar, başta kaleci Harun olmak üzere. Ve göbekten rakibe çok pozisyon veriyorlar.
H H H
Maçın genelinde hakem Fırat Aydınus zorlanmadı ama öyle bir pozisyon var ki net penaltıyı Fenerbahçe aleyhine çalamadı.
Yüreği yetmedi! 58'inci dakikada sağ çaprazdan gol pozisyonuna giren Kasımpaşalı rakibini Szalai, resmen arkadan iterek düşürdü. O penaltıyı verse maç 3-2 olacak, belki sonra Kasımpaşa 3-3'ü bulacaktı.
Maalesef büyük takımlar ile küçük takımlar arasındaki hakem takdir hakları böyle oluyor.
'Ofsayt' diye iptal edilen Kasımpaşa'nın golü ofsayt mı, değil mi? Neredeyse yarım saat uğraştılar VAR'dakiler, sonunda ofsayt olduğuna karar verdiler. Benim aklıma maç günü Fenerbahçe'nin yayınladığı deklarasyon geldi.
VAR odalarında neler oluyor anlamak mümkün değil. Kimin eli, kimin cebinde? Çünkü Fenerbahçe'nin deklarasyonu böyle!
H H H
Nitekim ben bu bazı ofsayt çizgilerine inanmıyorum, inanamıyorum. Nasıl çiziyorlar bilemiyorum. Bir ofsayt çizgisini çekmek ve ekrana getirmek bu kadar zor mu? Aklıma hep Digiturk'te çalıştığım yıllarda top girdi mi, çıktı mı olayında yeni icat edilen bir sistemin kullanımı geliyor.
Kamuoyunu aydınlatmaya kalktık, ama daha ikinci haftada bu işin yani makinenin başındaki adam içeriye haber gönderdi, yani bize… Soru çok enteresandı!
Yönetmene diyor ki, "Git söyle ne yapayım? Topu sokayım mı, çıkarayım mı?" demişti. Ben de gereken cevabı orada canlı olarak vermiştim. Burada yazamıyorum çünkü Basın Ahlak Yasası'na aykırı.
Onun için maalesef makineyi kullanan da insanlar. Makineye ne verirseniz onu alırsınız. İnsanın olduğu yerde de her şey olur diyorum.