Plan değil pilav

12. maçı oynuyorsun, eline bayağı geniş bir kadro veriyorlar. Devamlı üzerine koyarak gitmen lazım. Sen devamlı eksilterek gidiyorsun. Haliyle seni eleştiriyorlar, kabul etmiyorsun.
Zaten kabul etmediğin zaman olayın nereye gideceği belli oluyor.
Yöneticilerin durup durup hakemlerden dert yanıyorlar. Sen arada sırada rakiplerden dert yanıyorsun.
Sonra ne oluyor? Kaybeden Fenerbahçe taraftarı oluyor.
Ben teknik direktörün konuşmalarına bakmam. Teknik direktör az konuşur, sahada takımını konuşturur.
Sen konuştukça senin takımın yürür.
***
Şimdi gelelim sadete. Erol kardeşim senin planların varmış, olabilir de bir türlü biz göremiyoruz bunları. Gördüğümüz plan değil pilav. Hatta lapa.
Senin iki bekin var, biri Gökhan biri Caner. Akılları fikirleri gol atalım, gol attıralım. Siz nerede oynuyorsunuz?
Defansta. Önce işiniz ne? Oynadığınız yerin ismi üzerinde. Defans. Yani gelen hücumları def etmek. Devamlı orta atmaya gidiyorsunuz. Rakip sizin aralarınıza yerden, havadan topu atıyor. Siz yallelimleri oynuyorsunuz.
Evelallah, çeneleriniz de iyi çalışıyor.
Erol kardeşim. Bir şanssızlığın var.
Sende papaz fazla. Hepsi general.
Hem de hepsi orgeneral. Asker kaç tane var söyler misin? Bak şu ana kadar teknik, taktikten hiçbir şey bahsetmedik. Neden çünkü öyle bir şey yok ki bahsedelim. Öyle bir şey gösteremedin bize.
Dün teknik taktik kimde vardı?
90 dakika boyunca Malatyaspor'da.
Hem de müthiş.
90 dakika boyunca rakibin tekniğini taktiğini kenardan seyretti, futbolcuların sahanın içinden. Öyle bir hale geldiler ki futbolcuların 60. dakikadan sonra bu maçı çeviremeyeceklerini anlamışlardı.
Fenerbahçe'nin bu duruma düşmemesi gerekir. Ama yönetim hakem, hakem derseniz, teknik direktörünüzü ve futbolcularınızı kurtarırsınız. Şimdi ne olacak?
***
Dua edin, tribünde Fener seyircisi yoktu.
Bundan sonra radikal tedbirler almak lazım. Bazılarına acımayacaksın.
Senin orta sahada en diri adamın Gustavo. İkinci yarı senin takımımı Malatya üzerine yollayacak adam Gustavo. Sen onu geri çekiyorsun.
Anlamak mümkün değil.
Dua edin yine kalecinize. İlk yarı bir topa çıktı rakibin kafa topu üzerine geldi. İkinci yarıda da köşeye giden bir topu çıkardı. Yoksa 5'lik olacaktınız.
Malatyaspor'un hocasını da futbolcularını da tebrik ederim. Çirkinleştirmeden, iyi mücadele ederek, akıllı oynayarak haklı bir galibiyet aldılar.
Son sözüm de hakeme. Bak kardeşim gördüğünü çalarsan, büyük-küçük takım tanımazsan maç önünde tıkır tıkır açılır. Niye biliyor musun? En zor anlarda Allah sana yardım eder.
Hani derler ya hakemlere "Allah yardımcınız olsun" Allah, sağı solu oynayanlara yardım etmez, düzgün adama yardım eder. Seni de tebrik ederim.