Asker çok olunca
- Erman Toroğlu Yazıları
- 28 Kasım 2020, 23:22:18, Güncelleme: 29 Kasım 2020, 06:50:13
Ki Galatasaray, ilk yarı boyunca bir türlü karar veremedi. İleride pres yapıp topu kaparak hücuma mı çıkayım, yoksa geri gelip oyunu kurayım, sonra mı çıkayım?
Bazen birini yapmak istedi, bazen ise diğerini; ama ikisini de yapamadı.
Ama bundan faydalanacak bir takım yoktu karşısında.
Dün sarı-kırmızılılarda şu göründü;
Galatasaray'da maça çıkan ilk 11'deki 5 yerli de sınıfı geçtiler.
Neden geçtiler?
Bir defa çok çalıştılar. Yabancı ağabeylerine yardım ettiler. Onların becerileri zaten iyi. Ee gençler de yardım edince, ortaya mücadele eden, iyi şeyler yapmaya çalışan bir Galatasaray çıktı.
Hata yapmadılar mı, yaptılar.
Ama dedim ya, herkes elinden geleni yaptı, birbirlerine yardım ettiler.
Yani dün gece Galatasaray'da asker çoktu, generaller değil!
***
Rizespor, maalesef Galatasaray'a tepki gösteremedi. Galatasaray'ın kazandığı penaltıda Rizeli oyuncunun kolu, Galatasaraylı oyuncunun suratına geliyor.Ama burada şuna bakmak da lazım. Şimdi bazıları diyecek ki; kol yüze değdi mi, sarı kart ve faul.
İyi güzel.
Ama Rizeli oyuncu daha önde, Galatasaraylı oyuncu arkada. 3 adım giderek topa Galatasaraylı oyuncudan daha fazla yükseliyor.
Galatasaraylı oyuncu topa çıkarken bir tık arkada ve Rizeli oyuncu topa çıkarken, kolundan güç alarak topu geldiği yerin aksine vurmak istiyor. O sırada da kolu suratına geliyor.
Biliyorum, yorumlar ikiye bölünecek. Kimisi veririm diyor, kimisi vermem. Kural tamam, peki yoruma ne diyeceğiz?
Pozisyona baktığında hakem ikili mücadelenin net fotoğrafını çekiyor ve vermiyor. Ama VAR çağırınca kafalar karışıyor.
Bu pozisyona, futbol geçmişi olan veya hali hazırda oynayan insanların, hangi takımın lehine veya aleyhine olursa olsun iç rahatlığıyla 'Ben veririm' derse, buna bir şey diyemem.
Ve daha da neti; böyle bir pozisyon lehine verilirken iyi de, aleyhine verilirken ne yaparsın.
Bu da ikinci ve çok önemli bir soru!