Yürek!
- Erman Toroğlu Yazıları
- 21 Eylül 2020, 22:55:45, Güncelleme: 22 Eylül 2020, 06:50:08
Fenerbahçe'nin ikinci maçı.
Rakip Hatayspor. Ligin yeni takımı. Çok fazla hücumu, hatta hiç fazla hücumu düşünmüyorlar.
Arada pas yapıyorlar. Yani rakip takımı uyutuyorlar. 'Ninni yavrum ninni yavrum, uyutayım seni'.
İyi peki ama bunu söylerken sen ne yapıyorsun Fenerbahçe? Hiçbir şey ama hiçbir şey. Ne bir baskı var, ne ikili mücadelelerde bir agresiflik var.
Hatayspor derenin suyunu akıtıyor, Fenerbahçe bu derenin mecrasını değiştireceğine, o da akıntıya gidiyor.
Yani bu transferleri yapan Fenerbahçe'yi uyuta uyuta 1 puanını alıyor.
Düşünün; Hatayspor son 15 dakikayı 9 kişi oynuyor. Hatay'ın orta sahadaki en iyi oyuncusu da çıkmışken. Peki hakemin hatası var mı?. Hayır. İki Hatay'lı oyuncunun çift sarı karttan kırmızı görmesi, hakem kararı açısından son derece doğru iki karar. 11'e 11 Hatay, Fenerbahçe'yi uyuttu. 9'a 11 gene uyuttu.
Erol Bulut, küçük takımlarda başarılı oldu kısmen. Ama dün bu maçı kenardan çözemiyorsan o zaman aynaya bakacaksın.
Aslında Rize'deki maçta bunun bir aynısıydı. Bir buçuk Adana hakem yardımıyla kazandı Fenerbahçe.
Diyeceksiniz ki 'Sezon başı tamam ama takımda bir ışık olması lazım'. Ben 2 maçta da Fenerbahçe'de bir ışık göremedim.
Eğer bu kadar iddialı bırak ışığı, çok etkili farları yakman lazım. Yani taraftarına heyecan vermen lazım.
Ama kaybedilmiş bir şey yok. Ama görüntü kötü.
Federasyondu, hakemdi, harcama limitini falan bırakın, Fenerbahçe bu tarz mücadeleyle futbol oynarsa taraftarın sabır limitini taşıracaklar.
Daha sonra; ona buna sallayarak ayakta kalamazsın. Futbol sahasında yere sağlam basacaksın arkadaş. Çeneyle futbol oynanmıyor. Nefesle, mücadeleyle, daha da önemlisi yürekle oynanıyor. Dün Fenerbahçeli futbolcular da o yüreği göremedim.
Maalesef o yürek sakatatçılardan da satın alınmıyor. O farklı bir yürek.
Rakip Hatayspor. Ligin yeni takımı. Çok fazla hücumu, hatta hiç fazla hücumu düşünmüyorlar.
Arada pas yapıyorlar. Yani rakip takımı uyutuyorlar. 'Ninni yavrum ninni yavrum, uyutayım seni'.
İyi peki ama bunu söylerken sen ne yapıyorsun Fenerbahçe? Hiçbir şey ama hiçbir şey. Ne bir baskı var, ne ikili mücadelelerde bir agresiflik var.
Hatayspor derenin suyunu akıtıyor, Fenerbahçe bu derenin mecrasını değiştireceğine, o da akıntıya gidiyor.
Yani bu transferleri yapan Fenerbahçe'yi uyuta uyuta 1 puanını alıyor.
***
Erol Bulut, küçük takımlarda başarılı oldu kısmen. Ama dün bu maçı kenardan çözemiyorsan o zaman aynaya bakacaksın.
Aslında Rize'deki maçta bunun bir aynısıydı. Bir buçuk Adana hakem yardımıyla kazandı Fenerbahçe.
Diyeceksiniz ki 'Sezon başı tamam ama takımda bir ışık olması lazım'. Ben 2 maçta da Fenerbahçe'de bir ışık göremedim.
Eğer bu kadar iddialı bırak ışığı, çok etkili farları yakman lazım. Yani taraftarına heyecan vermen lazım.
***
Sarı-lacivertli futbolcular sosyal sigortadan emekliler gibi futbol oynuyorlar. Futbolcu olarak sen heyecanlı oynayacaksın ki dinamik, seyircine ve televizyondaki seyredenlere keyif vereceksin.Ama kaybedilmiş bir şey yok. Ama görüntü kötü.
Federasyondu, hakemdi, harcama limitini falan bırakın, Fenerbahçe bu tarz mücadeleyle futbol oynarsa taraftarın sabır limitini taşıracaklar.
Daha sonra; ona buna sallayarak ayakta kalamazsın. Futbol sahasında yere sağlam basacaksın arkadaş. Çeneyle futbol oynanmıyor. Nefesle, mücadeleyle, daha da önemlisi yürekle oynanıyor. Dün Fenerbahçeli futbolcular da o yüreği göremedim.
Maalesef o yürek sakatatçılardan da satın alınmıyor. O farklı bir yürek.