Parayla saadet olmaz
Ali Koç'un, maddi olarak F.Bahçe'ye, direkt ve dolaylı olarak mühim bir destek verdiği gerçek. Nitekim Burhan Karaçam, 150 milyon euro civarında olduğunu ve tam rakamın Ali Koç tarafından açıklanabileceğini söyledi. Bunun içinde dolaylı yollardan firma reklamları da olabilir. Buraya kadar her şey tamam ama Ali Koç'un, hem futbolda hem basketbolda teknik olarak kötü bir idare gösterdiğini söyleyebiliriz. Neden mi? Ali Koç, başkan olduğu 2 sene zarfında teknik ekip olarak Cocu, Ersun Yanal; sportif direktör olarak da Comolli'ye 4.7 milyon euro verdi. Yine iki sezonda 30 futbolcu transfer edildi. 14 orta saha, 3 kaleci, 5 forvet, 6 stoper, 2 de bek alındı. Hem teknik ekip, hem sportif direktör hem de bu futbolculara toplam harcanan para 44 milyon 700 bin euro... (Kaynak: Transfermarkt) Peki, Ali Koç bu iki sezonda sattığı futbolculardan kulübe ne kadar gelir sağladı? 41 milyon euro kasaya girdi. Bu futbolculardan bazıları, Josef de Souza, Guilano, Fernandao, Elif Elmas... 41 milyon gelir sağlayan futbolcuların tamamı Aziz Yıldırım zamanında alındı. Yani çok para vererek kulüp idare edilmiyor. Ticarette şu vardır: Satarken değil alırken kazanırsın. Bakalım, Ali Koç ve yönetimi önümüzdeki sezon da aynı hataları yapmaya devam edecekler mi? Dönelim Beşiktaş'a... 3 yıl evvel Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde bir üst tura çıkarken, 'Bakın şu anda iyi gidiyorlar ama taraftarı aldatıyorlar. Böyle gidilirse kulübün durumu çok kötü olacak' diye her yerde bas bas bağırdım. O zaman Beşiktaş yalakası olan görsel ve yazılı basındakiler beni Beşiktaş düşmanı olarak gösterdi. Eğer ben Beşiktaş düşmanı olsaydım, aynı yalakaların yaptığı gibi, 'Hayır Beşiktaş çok iyi gidiyor, şahane gidiyor' derdim. Ara gazı verirdim. Beşiktaş bugünden de kötü olurdu. Ama şimdi o yalakaların sesi çıkmıyor. Beşiktaş'ın durumu da ortada. Siyah-beyazlılarda durumlar ne olacak? Seçimin olduğu gün, Takım Oyunu'nda 'Bu seçim oldu tamam da Ağustos'ta Beşiktaş yeniden kongreye gider' diye bir cümle söyledim. Rahmi Koç, verdiği reklamla Beşiktaş'a biraz nefes verdi ama biraz... Bu parayı yöneticiler bankalara değil tefecilere kırdıracaktır. Ama bu para ancak yaraya pansuman olur. Peki Beşiktaş neden kongreye gidecek. Çünkü başkan yönetimdeki kişilerden yeterli desteği alamadı. Onu yaparım bunu yaparım diyenler hiçbir şey yapmadı. Ahmet Nur Çebi, yeni yöneticilerle ilerlemek istiyor. Benim duyduğum kadarıyla... Çünkü kulüp çalışanlarının henüz 1'er aylık maaşları verildi. En az 5-6 ayları içerde. Karius, Lens'in UEFA'ya şikayetleri var. Bunlar için Beşiktaş'ın para yatırması lazım. Her kulüp olduğu gibi Beşiktaş da virüsü bahane ederek devletten karşılıksız yardım bekliyor. Geri alınmaması şartıyla. Merak ettiğim başka şeyler var. Bu yönetimden önce kulübü idare edenler... Bazıları ibra edildi bazıları edilmedi. Bunlardan hesap sorulacak mı? bunlara fatura çıkacak mı. Yoksa yapanın yanına kar mı kalacak? Her kulüp yönetimi, hem rakipleriyle uğraşıyor hem de arka taraftan kendi kulüplerinin içiyle. Bu konuda da en karışık kulüp G.Saray. Hırsızlık yapmayan, kulübü iyi idare etmeye çalışan bir başkanları vardı. Vardı diyorum çünkü şu anda adam hastanelik. Peki bu başkanı hastanelik yapanlar kimler F.Bahçe ve Beşiktaş başkanları değil G.Saray içindeki papazlar. Eski başkanlardan Faruk Süren bir gün, 'Erman hocam bizim kulüp Bizans'a benzer' demişti. Bunu hiçbir zaman unutmuyorum. Yüzde yüz doğru... Düşünün Metin Oktay'ın yattığı mezara gidiyorlar. Divan Kurulu Başkanı, G.Saray Başkanı'na omuz atıp yer açmak istiyor. Bu gibi zihniyet hırsız olmayan G.Saray Başkanı'nı sonunda kanser yaptı.
ŞİKE YAPMAYAN TAKIM BULAMAYIZ
Türk futbolunun lokomotifleri F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş ve Trabzon yıllarca kötü idareler yüzünden ne hallere düştüler. Hiçbirinin diğerine bir şey demeye hakkı yok. Maddi olarak bunu söylerken şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Bu büyük takımların hemen hemen hepsi ferdi olarak şikeye veya teşvik primine bulaşmıştır. Hiçbirinin diğerine, 'ben temizim, sen daha kirlisin' deme hakkı kesinlikle yok. İspat edebilir misiniz? Çok zor. Çünkü şike de teşvik primi de sigara dumanına benzer. Görürsünüz ama tutamazsınız. Onun için de benim bunları konuşanlara tavsiyem çok sevdiğim şu cümle olacak: 'Evin camdan yapıldıysa komşunun camına taş atma' herhalde anlamışlardır. Benim gibi futbolun içinde yoğrulanlar bunları zaten biliyor. İspat edemediğiniz için susuyorsunuz. Konuşmaya kalkarsanız sizi dava ederler. Teleferik gibi hem senden alırlar zaten hem de karşı taraftan almışlardır. Sonra da gülerler ve 'kerize bak' derler. Şunu da ilave edemeden geçemeyeceğim. Çok takımın ismi bu işin içine girmiştir. Ama şunun altını çizeyim bu işi, yani hakem ve takım satın almayı ancak ferdi olarak yaparsınız. Üç hakemi birden alamazsınız. Bir takımdan 11 futbolcuyu birden alamazsınız. Şikeleri ferdi yaparsınız. Ama teşvikleri grup halinde gönderirsiniz. Yalnız bu teşvikte bir not düşeyim. -İnşallah kitap yazdığımda bunu da yazacağım- Bu gelen teşviklerden bazı futbolcuların haberi olmaz. 6-7 futbolcu bu parayı haber vermeden alabilir. Böyle bir şey benim de başımdan geçtiği için yazabiliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.