İki kırmızıyı vermedi

Hakem düdük çalıyor maç başlıyor. Dakika 34… İsmi sahada olan ama ruhu ve kendisi sahada olmayan hakem Suat Arslanboğa, Beşiktaş aleyhine verdiği faulden sonra Ljajic ile çarpışıyor. Bu sefer onu tutmaya kalkıyor, Ljajic de onu iki eliyle itiyor. Bu hareket çok net kırmızı kart. Ama hakem herhalde "Ben Ljajic ile çarpıştım o da sinirlendi" diye düşünüyor ve sarı kartını gösteriyor. Ya hiç kart gösterme ya da pozisyon kırmızı kart. Dakika 45'e geliyoruz... Başakşehir'li Gulbrandsen tek başına topu almış kaleciyle karşı karşıya kalacak şekilde topu sürüyor. Douglas üstten alttan her taraftan rakibini yere indiriyor. Pozisyon bariz gol şansı, kartın da rengi kırmızı oğlu kırmızı! Hakem eliyle ters tarafı gösteriyor ve hemen devreyi bitiriyor. 11 topçu birden hakemin etrafında, çünkü pozisyon çok net. Ama Aslanboğa bu sefer de Başakşehir'i boğuyor. Bakınız! Bunlar hakem makem değiller! Düdük çalışından, koşusundan, karar verişinden ne kadar aciz olduklarını anlıyorsunuz. Yani tam bir rezillik. Acaba şimdi Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ ne söyleyecek bakalım? Çünkü VAR'da kim vardı biliyor musunuz? Geçen sene Hüseyin Göçek'in idare ettiği Galatasaray-Konyaspor maçının VAR'ı Halis Özkahya… "Bunların hakemleri uzun bir süre iptal edilmeli. Hatta askıya alınmalı" demiştim, herkes hemfikirdi ama Göksel Gümüşdağ değildi. Göksel Gümüşdağ, bu zihniyetteki hakemlerle ancak bunları yaparsınız. Beşiktaş nasıl oynadı? Vallahi ben anlayamadım, anlayan biri varsa bana izah etsin. Başakşehir, oyunun ve maçın hakimi olduğu anlarda 2-0'ı yapsa maç kesin 4'e 5'e giderdi. Herhalde eski hocalarını üzmek istemediler. Beşiktaş, Fikret Orman başkanlığında yokuş aşağı hızla inmeye devam ediyor. Düşünün bir 4 sene evvelki Beşiktaş'ı... Bunu iki sene evvel söylediğimde Beşiktaş seyircisi beni tukaka yaptı. O zaman "Sonunu göreceksiniz" dedim. Maalesef ve maalesef Beşiktaş sona doğru hızla gidiyor. Dost acı söylermiş. Takımın içi boşalıyor, tribünler boşalıyor, kulübün kasası boşalıyor. İşin başında da Fikret Orman var. Ben de filmin sonunu artık merak etmeye başladım. Çünkü dün gece Beşiktaş 11 kişi değil, hakemle beraber 12 kişi oynadı ve ancak bunu yapabildi. Beşiktaş'ın halini siz düşünün artık. Hani 4-2-4 mi oynadılar, 4-3-3 mü oynadılar, yoksa arabın yalellisini mi oynadılar. Bunlardan hiç bahsetmeye gerek yok. Çünkü ben ne oynadıklarını hiç anlamadım. Çiftetelli oynasalar hiç olmazsa ben ondan zevk alırdım, seyredenler de zevk alırdı. Bir başka eriyen takım da Trabzonspor. O da hızla aşağı doğru gidiyor. Bunun sebebini de Başkan Ağaoğlu'na sormak lazım. Hakemlere dediler ki "Penaltı atışı yapılırken kesinlikle kalecinin bir ayağı çizgide olacak". Bakın bakalım Trabzonspor'un kaçan penaltısında topa vurulduğu an kaleci nerede? Buna da Trabzonspor "kural ihlali" diye itiraz edecektir. Yıllardır hakemler taç atışlarını hem doğru yerden yaptırmıyor, hem de doğru taç atışları yapılmıyor. Fenerbahçe sopayı gösterdi, hakem hazretleri artık doğru taç attırmaya başladılar. Yani bir işi yaptırmak için illa dayak yemeleri lazım. Tabii mecazi anlamda...