Fenerbahçe beynini buldu!

Fenerbahçe'de bir şeyler değişiyor belli. Ama hangi oranda? Yalnız şu bir gerçek; Fenerbahçe son 1.5 yıldır beyinsiz oynuyordu. Bunu da herkes görüyordu. Ama gelen teknik adamlar bir türlü göremedi. O beyin hiç ortada görünmedi, hep kenarda oturdu, dinlendi. Bu hoca o beyni sahaya sürdü ve Fenerbahçe top oynamaya başladı.
İlk yarıda Fenerbahçe iyi mücadele etti, iyi işler yaptı. Aman aman mı oynadı?
Hayır… Ama iyi mücadele etti.
Atılan ilk gole bir bakın! Valbuena inanılmaz derece bir mücadeleyle topu geriden çıkarıyor. Ona bariz faul yapıyorlar, hakem "avantaj" diyor.
Hakemin avantajı, sonra tekrar Valbuena, sonra Ayew, sonra gol… Yani daha 70 metreden gol olacağı belli. İkinci golde yine Valbuena var. Yani her pozisyonda Valbuena var. Valbuena ikinci yarıda çıkınca Fenerbahçe teklemeye başladı.
Ama teknik adam da hatalı işler yaptı. Mesela İsmail Köybaşı'nı bitirdi.
İsmail Köybaşı'nı alıyorsun, İsla'yı beke koyuyorsun. Yanlış! Aslında Koeman'ın yaptığı en güzel olay İsla'yı önce en ideal yerde oynatmasıydı. İsla dün bence Valbuena'dan sonra ikinci en iyi adamdı.
İsmail'i ortaya koyup, İsla'yı beke çekerek Koeman iki hata birden yaptı.
Hasan Ali'yi ortaya çeksen daha iyi olurdu. Bu, şunu gösteriyor; yabancı teknik adamlar bizi öğrenene kadar bayağı vakit geçecek!

HATLAR DEĞİL, ORMAN'IN YEDİĞİ HALTLAR ARIZALI!
Gelelim Beşiktaş maçına… Aslında bu maç bu sene ligde oynanan en enteresan maçlardan biridir. Sebebi? Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ve bazı yöneticilerin cümle alemi aptal yerine koyup kendilerini çok akıllı zannetmeleri, abuk sabuk konuşmaları, uygulamaları, yaptığı işler kulübü bu hale getirdi. Kendi düşen ağlamaz! Beşiktaş'ta bundan sonra dikiş tutmaz gibi gözüküyor.
Ey Sevgili Beşiktaşlı kardeşlerim!
Size bunları daha bu noktaya gelmeden evvel, aylar önce hatta yıllar önce anlattım, izah ettim.
Benim Facebook'um, Twitter'ım, sosyal medya hesabım yok. Beni anlamadılar, bana ateş ettiler.
Buyrun, deniz bitti!
Peki… Bu noktaya gelirken başkan ve bazı yöneticilerin yaptıkları tamam da Şenol Güneş'in hiç mi payı yok? Bazı şeyleri bilmesine rağmen sustu, bazı şeyleri konuştu, bazı şeyleri de iyi gözükmek için seyirciye şerbet niyetine verdi.
Amma ve lakin beyler Beşiktaş gemisinin içinden kimse kendini dışarı atamazdı.
Fikret Orman'ın şu sözünü hayretle dinlemiştim.
Bir gün dedi ki; Ben gidersem Beşiktaş batar!
Ey Fikret Orman, sen gidersen Beşiktaş'a bir şey olmaz! Ama eğer sen gidersen Beşiktaş batarsa senin yediğin haltlar yüzünden batar!
Hani bazen müsait olmayan bir anda telefon gelir adama… Adam derkin yanındaki bayan arkadaşına; Yahu bu hatlarda arıza var!
Hayır arkadaş… Hatlarda arıza falan yok, senin yediğin haltlarda arıza var! Bilmem anlatabildim mi…