Korkakların maçı
- Erman Toroğlu Yazıları
- 28 Ocak 2018, 22:40:21, Güncelleme: 29 Ocak 2018, 02:09:43
Bir tarafta Valbuena var, bir tarafta Sosa... İki hoca da bu oyuncuları oynatmadılar, koşanları tercih ettiler.
Eğer futbol, sadece koşan adamlarla oynansaydı, herkes atletizm milli takımına gidip oyuncu alırdı.
Bu maçın özeti şu; İki korkak teknik direktör, sonunda 1-1 beraberlik.
Yani bir korkak teknik direktör eşittir bir korkak teknik direktör.
Netice işte bu... Net!
İlk yarıda oynanan futbol rezaletti.
Ama Fenerbahçe ilk devrede iki kötünün biraz daha iyisi.
İkinci yarı Trabzonspor Sosa'yı oyuna alınca işin rengi biraz değişti.
Rıza, baktı ki olmayacak, top tutacak, oyun karacak adam lazım Sosa'yı oyuna aldı. Sosa girince de Trabzonspor kımıldadı. Arjantinli oyuncunun ayağına top geldiği zaman, diğerleri de iyi top kullanmaya başladı.
Rıza bunu yapınca, Aykut Kocaman baktı ki takımı daha da kötüleşti, "Eh Sosa girdiyse, ben de Valbuena'yı alayım" dedi.
İki korkaktan biri cesaretlenince diğeri de cesaretlendi.
Valbuena girdi, bu sefer Fenerbahçe kımıldamaya başladı. Sonrasında gol geldi ve maç 1-1 oldu.
Bu maçın özeti bu!
Peki Burak Yılmaz yakaladığı ikinci pozisyonu atsa... Tabi ki skor farklı olurdu. Ama o zaman da şunu diyebilirdik;
Halamın bıyıkları olsa amcam olurdu! Açık ve net Burak yoruldu. Kaçırdığı pozisyonu tamamlamaya gücü yetmedi.
Peki Rıza, Burak'ı oyundan alıp Rodallega'yı sokabilir miydi? Sokamazdı...
Çünkü ona cesaret lazım.
Ama işte bu riskleri almazsanız, buralarda kalırısınız!
Sonra Aykut ne yaptı? Kenarda oturttuğu Soldado'yu oyuna soktu, semeresini de aldı.
Herkes diyor ki "İsmail Köybaşı, ilk yarıda karşı karşıya mutlak pozisyonu kaçırdı, top sağ ayağına geldi"... Hayır arkadaşlar!
İlk top İsmail'in sol ayağına geldi.
İsmail de 'Çok iyi kullanıyorum" dediği sol ayağıyla topu stop edemedi, rakibe doğru ayağından açtı. Bu ilk yarıdaki en önemli pozisyondu.
RİSK ALMAYAN YERİNDE SAYAR
ARKADAŞLAR... Bakınız!
Hayatta bazı riskleri almazsanız, büyüyemez, yükselemez, farkınızı ortaya koyamazsınız. Oralarda kalır, sürünür, arada sırada gelen başarılarla avunursunuz. O kadar!
Bazı noktalarda cesareti ortaya koymak, korkaklıktan sıyrılmak gerekir.
Yoksa olduğun yerde sayar, başkaları yükselirken sen yerinde sayarsın.
"Hakem ne yaptı?" derseniz...
İki takımın da en az 1'er kırmızı kartını 'es' geçti. Yani; o da korktu, cesur değildi. Bazılarını görmemezlikten geldi.
Dün sahada üç korkak vardı. İkisi teknik direktör, biri de hakem...