MANYAK BiR MiLLETiZ
- Erman Toroğlu Yazıları
- 23 Aralık 2016, 00:20:21, Güncelleme: 23 Aralık 2016, 00:30:11
Benim aklıma şu geliyor;
Biz manyak bir milletiz.
Bu manyaklık ters yönde değil ama doğru yönde! Bu kelimeyi nereden çıkarıyorum?
Saçma sapan işler yaparız, hiç birşey yokken kendi aramızda kavgalar ederiz, birbirimizi vurur, hatta ve hatta öldürürüz. Ama ülkemize yapılan bir şey olunca biz pire için yorgan yakan bir milletiz. Zaten onun için de ülke olmuşuz, vatanımız var.
Ülkesi olanlara bakın!
Bazı ırklar vardır, teke tek yakalandıkları zaman korkudan "B..unu yiyim abi" derler. Ama bir yerde seni 5-6 kişiyle yakalasalar, öldüresiye döverler veya öldürürler.
Biz ikisini de yapmayız. Onun için de zaten ülke olmuşuz. Dikkat edin, ülkesi olan ırklara bakın! Bir de olmak isteyenlere bakın… O zaman ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Biz milli takım olarak Avrupa kupalarında veya Dünya kupalarında oynarken rakiplerimizi çok şaşırtırız. Adamlar bize bakarlar, "Ulan bunlar ne oynuyor?" derler. Onlar bunu düşünürken biz onların futbollarını bozarız ve güzel skorlar yakalarız. Bunun çok örnekleri var.
Silah zoruyla gelmezler
Şimdi bir düşünün... Türkiye'de bombalar patlıyor. Şehitler veriyoruz. Sınır ötesi harekat yapıyoruz. Topraklarımızda bir büyükelçi suikasta uğruyor.
Bunun ardından Türkiye'deki yerli ve yabancı futbolcular birleşiyor, sahaya çıkıp maç yapıyorlar.
Bu işi parayla pulla yaptıramazsın.
Hiçbir yabancı futbolcuyu oraya silah zoruyla getiremezsin. Onlar keyifle istekle oraya gelirler. Peki bu istekle, keyifle onları oraya getiren ne? Bizim onlara gösterdiğimiz sıcaklık.
Dün gece bunun inanılmaz güzel görüntülerine sahne oldu Vodafone Arena.
Hakemleri, futbolcuları, yöneticileri, teknik direktörleri dahil… İnsanın görmek istediği şeyler.
Rekabet her yerde güzel. Futbol takımları ve futbolcular arasında rekabet var, ülkeler arasında da rekabet var.
Ama ülkeler arasındaki rekabette uyanık olacağız. Ülkemizi 3 kuruşa, 5 kuruşa, 1 milyona, 5 milyona satmayacağız.
İnsanın içi kan ağlıyor
Şehitlerimiz var… İnsanın içi kan ağlıyor. Hem asker, hem polis… Askerliğin de polisliğin de yüzde 50'si ölüm demektir.
Çünkü öyle bir meslek ikisi de… Ben askerliğimi yedek subay olarak yaptım. Ama geçmişe dönüp şöyle bir baktığımda bizim ordumuz, karşı tarafla hiç savaşmadı.
Benim yaşantım boyunca ben ordumuzun yaptığı dört tane eyleme şahit oldum. Dördü de ihtilal girişimiydi!
İkisinde başarılı oldular, ikisinde başarılı olamadılar. Ordumuz şimdi Kıbrıs Harekatı hariç ilk defa karşı tarafla savaşıyor.
Ordumuza güveniyorsak, "Bizim ordumuz dünyanın en etkili ordularından biri" diyorsak, o da mutlak gereğini yapacaktır. En tepeden, en aşağı kadar.
Yapmaya da mecburdurlar.
Dedim ya ordu, karşı tarafla savaşır.
İçeriyle değil… Yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim;
Çok zor günler geçiriyoruz ülke olarak.
Hem sivil, hem asker, hem polis… Hepimiz tehlikedeyiz. Hepimiz dikkatli olmalıyız. Hem yurt dışına, hem yurt içindeki teröre karşı. Onun için de polisimiz ve ordumuz görev yaparken bütün dikkatini görevine vermeli.
Başka şeylere değil!
KEŞKE HEP 'BİZ' OLSAK
DEDİĞİM gibi biz tuhaf bir ülkeyiz, biz manyak bir ülkeyiz. Genelde birbirimizin gözünü oymakla uğraşırız. Ama sıkışınca, bize tehdit gelince beton gibi topyekün olup karşı tarafla hesaplaşırız. Aslında bu çok güzel bir olay. Ama keşke karşıdan bir tehlike gelmeden, karşı taraf bizi oymaya kalkmadan biz otursak "Ya kardeşim karşı taraf bizi oyarsa acaba veya oymaya kalkarsa acaba" deyip anlaşabilsek daha güzel değil mi? Birbirimizi "Sen-ben ya da bizimkiler-sizinkiler" diye ayırmasak güzel olmaz mı? "Bizimkiler-sizinkiler" diyorsunuz ama sizinkiler ile bizimkiler takışınca hep bizimkiler oluyor, sizinkiler kalmıyor! Yahu kardeşim hep bizimkiler olsak ya!