Ofsayttasın Riekerink
Kendi bahçesine bakmayıp benim bahçeme b.k atan komşuyu hiç sevmem. Şimdi soruyorum; Beşiktaş'ın oynadığı maçtan sonra Riekerink Efendi, beyanat verdi. "Beşiktaş'ın attığı gol ofsayt" dedi.
Sen Beşiktaş'ın Napoli'de attığı üçüncü golün ofsaytını bırak. Senin takımının baştan aşağı ofsayt!
G.Saray ne oynuyor? Bunu söylemek için en az 5-6 futbolcunun ne oynamadığına bakmak lazım.
Sarı-kırmızılılardaki bu 5-6 futbolcu sahte mücadele ediyor, göz boyuyor. Başakşehir hücuma kalkıyor 6 kişiyle geri dönüyorlar. G.Saray'daki 5 futbolcu santra civarında, o sırada Başakşehir orada bir futbolcusunu bırakmış durumda.
O zaman ne oluyor? Eren Derdiyok, rakip defansın ortasında yanında ise kimse yok. Ne ver-kaç yapacak bir adam var, ne de rakibe yüklenecek.
Abdullah Avcı, Bruma'yı durdurdu, biraz da Sneijder'i perdeledi G.Saray bitti. Çünkü G.Saray, futbol oynamıyor, aldatıyor. İşin daha başka bir yönü; dakika 60'tan sonra bakın Galatasaray'ın maçlarına... Topu sağdan soldan, daha çok da ortadan topu şişiriyorlar.
Rakip aut çizgisine inmeden seyirciyi aldatıyorlar.
Başakşehir'in defansının ortasında iki tane kule var.
Biri Yalçın, diğeri Bekir... E kalecinin de hava hakimiyeti iyi. Havadan attığın topa bir kişi vuramaz, nitekim vuramadı.
O zaman topu niye kaldırıyorsun! Bir de şu var; 2-1 mağlupsun hâlâ Podolski'yi kenarda tutuyorsun. Adamın maça girmesi, ısınması zaten 8-10 dakika sürer. Podolski'yi o dakika oyuna alsan ne olur, almasan ne olur?
G.Saray'ın böyle yürümesi zor
Başakşehir'in bir oyun planı var. Rakibin etkili yerlerini mümkün olduğu kadar alınan tedbirle köreltiyorlar.
Kendi etkili yerlerinden gol bulmaya kalkıyorlar. Karadeniz dağlık arazidir biliyorsunuz. Evlerin arasında mesafe fazladır. Ellerinde böyle kavalın çok ufağı, çok iptidai ama çok iş gören bir alet vardır. Kuş sesi gibi bir ses çıkarır bu alet. Ve resmen bununla konuşurlar. Dün gece Emre ile Yalçın, bu alet olmadığı için ellerle, kollarla, parmaklarla, gözlerle konuştular. Yan topların hepsinde tehlikeli oldular. Bir de gol çıkardılar. Mehmet Batdal hareketleniyor, yaptığı kısa deparlarla rakip defansı aldatıyor, arka bahçeye gönderiyor. Ön bahçede Yalçın işi bitiriyor.
E peki Yalçın'a önlem alan var mı veya oldu mu? Yok...
G.Saray'ın bu şekilde ligde yürümesi zor. Başakşehir ufak ufak geliyor. Ligi ilk 3'te bitirlerse başarı. Ama bir kısım medya Başakşehir'i kasıtlı olarak şampiyonluğa aday gösterecekler. Bu baskının altında ezilsin, öbür takımlar malı götürsün diye. Bunu yaşayacağız...
Seyrciye bakalım. Gündüz maçında stat neredeyse doluydu, bu maçta kimse yok. Neden takım inanmıyor.
Peki dönelim hakeme... Bir hakemi verdiği faullerden dolayı eleştirebilirim. Mesela rakip ayağına basıp havaya çıkıyor, sonra mı rakibin üzerine düşüyor yoksa çıkarken mi basarak yükseliyor? İtiyor mu, çekiyor mu?
Onun o andaki görüşü. Tartışabilirim...
Ama bir şeyi tartışmam. Sen hakemsin, futbolcu gelip seni itiyor ve sen o futbolcuya gerekeni yapamıyorsun.
Nerede oldu? Emre'de... Geldi seni itti, kımıldayamadın.
Büyük ihtimalle Emre olduğu için kımıldayamamışsındır.
Peki aynı Emre bir de sarı kart gördü. Şimdi demezler mi sana "Sarısı olsaydı atılmaz mıydı? diye...
Sonuç; çalışan, akıllı olan, hak eden kazandı. O kadar...
Gerisi hikaye Riko bey! Sen hâlâ rakiplerinin Avrupa'daki ofsayt golleriyle uğraş!
TERİM'E SORUYORUM
Dün akşam sahanın en iyi adamı Yalçın'dı, ondan sonra da Emre'yi sayarım. Ama onun iyi olması ceza görmemesi anlamına gelmez. Burada benim uzun zamandır takıldığım bir olay var. Fatih Terim, Milli Takım'ı açıklıyor ondan sonra da diyor ki; "Kardeşim alacağım stoper yok. Onun için de Mehmet Topal'ı stoper oynatıyorum." Mehmet Topal'ın da stoperdeki verimliliği belli. Yalçın denen adam, üç senedir Türkiye'nin en iyi stoperi. Arkasında oynayan kaleci de milli takımın kalesini koruyor. Bu arkadaşı neden söylüyorum. Bunlar kulüp takımında gözle anlaşılıyorlar, milli takımda da öyle anlaşacaklar. Niye Terim, bu Yalçın'ı milli takıma çağırmaz anlamış değilim. Yalçın, dün sahadaki 22'nin en iyisiydi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.