EYYAMCI FIRAT
- Erman Toroğlu Yazıları
- 10 Mayıs 2016, 00:42:38
Fırat Aydınus, F.Bahçe'yi arkadan itmesine rağmen Başakşehir söke söke 3 puanı aldı. Böyle yönetecekseniz artık defolup gidin! F.Bahçe'de akıllı bir hoca olsa şimdi şampiyonluğunu kutluyordu
Fırat Aydınus, maça yüzde 100 tesir etti. Verdiği ve vermediği kararlarla Fenerbahçe'yi anormal şekilde arkadan itmesine rağmen Başakşehir resmen söke söke 3 puanı aldı.
Bakınız, Türkiye'de bu tarz eyyam düdükler olduğu müddetçe biz Türk futbolunda bir yere gelemeyiz.
Başakşehir takımıyla, Fenerbahçe takımı arasında futbol açısından, fizik açısından, oyun planı açısından ne derseniz deyin büyük fark var.
Ama bu büyük fark sahaya yansıyamıyor.
Neden?
Bizim eyyamcı hakemlerden… Fırat Aydınus, FIFA hakemliğinden gittikten sonra tamamen eyyama başladı. İnanılmaz derecede hesaplı maç idare ediyor.
Bu 7-8 hakeme büyük miktarda maaş bağlandığı için bu hakemler artık 'Tüccar Hakem' sınıfına girdiler.
Tüccarlar, ne olursa olsun kendileri kazanmak isterler, kaybetmek istemezler.
Tüccar, kuvvetliden yana olur.
Defolun gidin artık
Bakınız; maçı yazacağım, hakem Fırat Aydınus bana maçı yazdırmyor.
Kendimi Medipol Başakşehirli teknik direktörün veya futbolcuların yerine koyuyorum, isyan ed iyorum.
Onların adına isyan ediyorum.
Eğer bu tarz hakemlik yapacaksanız, yapmayın, defolun gidin.
Fenerbahçe takımı, doldur-boşalttan başka hiçbir şey yapmadı.
Hakemin de desteğiyle doldurboşaltlardan pozisyon buldular.
Penaltı da kazandılar.
Daha hafifini Fenerbahçe lehine veren hakem, daha ağır hareketi (Volkan'ın Napoleoni'yi düşürdüğü pozisyon) Başakşehir lehine çalamadı.
Volkan Şen, göstere göstere hakeme küfür ediyor, hem de suratına ama 'tık' yok.
Ozan Tufan, rakibin kafasına tabanı basıyor, sarı kart.
Bari gösterme, görmedim dersin!
Eyyamcı Fırat!
Yazık olmaz mıydı?
Belki de tek doğru kararı Volkan Şen'in ilk yarıda penaltı beklediği pozisyona devam kararıydı. Doka o pozisyonda topa dokunduğu için penaltı yok. Orada da çizgi hakeminin kendinden emin tavrı olmasa yine eyyamın kralını yapardı.
Bakınız, ben bunları futbolculuk hayatımda çok yaşadığım için yazımda da isyan ediyorum.
Eğer bu sistem Türkiye'de devam ederse maalesef Türk futbolundan bir halt olmayacak.
Şu maçı, oynadığı bu doldur-boşalt futbolla Fenerbahçe kazansaydı, futbol namına ayıp ve yazık olmaz mıydı?
Fenerbahçe şahıs, şahıs futbolculara kalmış. Bir gün bir tanesi oynayacak, öbür gün diğeri oynayacak da maç kazanacaklar. Takım oyunu derseniz, arabın yalellisi...
5 hafta önce işi bitirirdi
F.Bahçe'nin kadrosuna bakıyorum!
Akıllı bir teknik direktör olsa lig bitmeden 5 hafta önce şampiyonluğunu ilan ederdi. Hatta şu an kutlama yapıyordu. Şimdi ne oldu?
Önümüzdeki hafta Vodafone Arena'da lig bitebilir.
Başakşehir'li futbolcuları tebrik etmek lazım. Yalnız oynadıkları oyundan değil. Böyle bir rezil hakeme isyan edip atılmadıkları için.
Kırmızı kart görmedikleri için…
Babacan'a tebrikler
Volkan Babacan'a da ayrı bir paragraf açmak lazım. Bir kaleci nasıl olur, bir kaleci nasıl oynar, bir kaleci nasıl bir beyefendidir, nasıl bir insandır?
Daha da fazlası… Basınımızdaki bazı yalaka kalemşörlere ve görsel basındaki bazı yalak yorumculara rağmen Türk Milli Takımı'nın kalesini neden koruduğunu hepsinin suratına vura vura dün gece anlattı. Çünkü bu çocuk zaten konuşmuyor. Çıkıyor oynuyor, bunu görmek istemeyenler var. Bu çocuğun moralini bozmak isteyenler var. Türkiye'de yalaka çok!
Fırat Aydınus, maça yüzde 100 tesir etti. Verdiği ve vermediği kararlarla Fenerbahçe'yi anormal şekilde arkadan itmesine rağmen Başakşehir resmen söke söke 3 puanı aldı.
Bakınız, Türkiye'de bu tarz eyyam düdükler olduğu müddetçe biz Türk futbolunda bir yere gelemeyiz.
Başakşehir takımıyla, Fenerbahçe takımı arasında futbol açısından, fizik açısından, oyun planı açısından ne derseniz deyin büyük fark var.
Ama bu büyük fark sahaya yansıyamıyor.
Neden?
Bizim eyyamcı hakemlerden… Fırat Aydınus, FIFA hakemliğinden gittikten sonra tamamen eyyama başladı. İnanılmaz derecede hesaplı maç idare ediyor.
Bu 7-8 hakeme büyük miktarda maaş bağlandığı için bu hakemler artık 'Tüccar Hakem' sınıfına girdiler.
Tüccarlar, ne olursa olsun kendileri kazanmak isterler, kaybetmek istemezler.
Tüccar, kuvvetliden yana olur.
Defolun gidin artık
Bakınız; maçı yazacağım, hakem Fırat Aydınus bana maçı yazdırmyor.
Kendimi Medipol Başakşehirli teknik direktörün veya futbolcuların yerine koyuyorum, isyan ed iyorum.
Onların adına isyan ediyorum.
Eğer bu tarz hakemlik yapacaksanız, yapmayın, defolun gidin.
Fenerbahçe takımı, doldur-boşalttan başka hiçbir şey yapmadı.
Hakemin de desteğiyle doldurboşaltlardan pozisyon buldular.
Penaltı da kazandılar.
Daha hafifini Fenerbahçe lehine veren hakem, daha ağır hareketi (Volkan'ın Napoleoni'yi düşürdüğü pozisyon) Başakşehir lehine çalamadı.
Volkan Şen, göstere göstere hakeme küfür ediyor, hem de suratına ama 'tık' yok.
Ozan Tufan, rakibin kafasına tabanı basıyor, sarı kart.
Bari gösterme, görmedim dersin!
Eyyamcı Fırat!
Yazık olmaz mıydı?
Belki de tek doğru kararı Volkan Şen'in ilk yarıda penaltı beklediği pozisyona devam kararıydı. Doka o pozisyonda topa dokunduğu için penaltı yok. Orada da çizgi hakeminin kendinden emin tavrı olmasa yine eyyamın kralını yapardı.
Bakınız, ben bunları futbolculuk hayatımda çok yaşadığım için yazımda da isyan ediyorum.
Eğer bu sistem Türkiye'de devam ederse maalesef Türk futbolundan bir halt olmayacak.
Şu maçı, oynadığı bu doldur-boşalt futbolla Fenerbahçe kazansaydı, futbol namına ayıp ve yazık olmaz mıydı?
Fenerbahçe şahıs, şahıs futbolculara kalmış. Bir gün bir tanesi oynayacak, öbür gün diğeri oynayacak da maç kazanacaklar. Takım oyunu derseniz, arabın yalellisi...
5 hafta önce işi bitirirdi
F.Bahçe'nin kadrosuna bakıyorum!
Akıllı bir teknik direktör olsa lig bitmeden 5 hafta önce şampiyonluğunu ilan ederdi. Hatta şu an kutlama yapıyordu. Şimdi ne oldu?
Önümüzdeki hafta Vodafone Arena'da lig bitebilir.
Başakşehir'li futbolcuları tebrik etmek lazım. Yalnız oynadıkları oyundan değil. Böyle bir rezil hakeme isyan edip atılmadıkları için.
Kırmızı kart görmedikleri için…
Babacan'a tebrikler
Volkan Babacan'a da ayrı bir paragraf açmak lazım. Bir kaleci nasıl olur, bir kaleci nasıl oynar, bir kaleci nasıl bir beyefendidir, nasıl bir insandır?
Daha da fazlası… Basınımızdaki bazı yalaka kalemşörlere ve görsel basındaki bazı yalak yorumculara rağmen Türk Milli Takımı'nın kalesini neden koruduğunu hepsinin suratına vura vura dün gece anlattı. Çünkü bu çocuk zaten konuşmuyor. Çıkıyor oynuyor, bunu görmek istemeyenler var. Bu çocuğun moralini bozmak isteyenler var. Türkiye'de yalaka çok!