İşte eğitim farkı
Galatasaray maça tam saha presle başladı.
Bunu yapmak çok zordur. Çürkü bütün futbolcular aynı anda tek beyin gibi düşünecek.
2-3 kişi dalga geçerse, tüm takım dağılır.
Nitekim G.Saray bunu yaparken eksik yapıyordu ama Erciyes, bu konuda acemi. Prese, boşa çıkıp biraz karşılık verseler, G.Saray'ı açık düşürecekler.
Ama onlarda bunu yapacak kapasite yok.
G.Saray ilk yarım saat iyi gözüktü, Kayseri golü atana kadar. Sonra işler sahada futbolcuların ferdi hareketlerine kaldı. Sneijder çok çalıştı, iyi işler yaptı. Ona topu hangi pozisyonda atarsanız atın, Sneijder'den 30 santimetre uzağa gitmiyor, ayağına yapışıyor. Altını çizerek söylüyorum, ayağına yapışıyor. Bu şu demek; küçük yaşlarda aldığı futbol eğitimi. Ayrıca da sahanın içinde ahlaklı bir oyuncu. Futbol kurallarının dışına çıkmıyor, terbiyesizlik, küstahlık yapmıyor. Allah muhafaza bunlar bizim futbolcularda olsa, bırakın sahada efe olmayı, Türkiye'yi idare etmeye kalkarlar. Bu arada Sneijder'e bir ikazda bulunmadan geçemeyeceğim.
Bu kadar iyi oynuyor, müthiş işler yapıyorsun.
Ama golleri attıktan sonra bayrak direğinin üzerinden sıçramayı bırak. Allah muhafaza bir gün çok ters işler olabilir. Ve ortaya istenmeyen görüntüler çıkabilir.
Erciyes maçında bence sahanın en iyi ismi Chedjou idi. Adeta 404 gibiydi. Her tarafa gitti, her boşluğu doldurdu, her açığı kapattı. Artı bir de golü attı.
Hamit ise Melo'nun yerine oynar. Hatta iyi bir Hamit, topu oyuna sokmada Melo'dan da daha iyidir. Ama aynı Hamit'in, Melo kadar rakibi bozucu, direncini kırıcı mücadelesini kimse beklemesin.
Umut Bulut da iyi çocuk, hoş çocuk... Golünü de attı. Ama G.Saray'ın santrforu değil. İyi bir yedek olur. Muslera yine güven verici. Golde de fazla bir şey yapamazdı. Ancak Kayseri'nin attığı golde G.Saray defansının son vuruşu yapan oyuncuyu kaçırmaması gerekirdi. Vleminckx, pası atan Drenthe'ye önce mektup yazdı, sonra telgraf çekti.
Ve "Pası nereye atacaksın?" diye telefon açtı. O da ortayı yaptı, birlikte de golü attılar.
TOLGA ÖZKALFA KIRKPINAR'DA BAŞALTI GÜREŞEBİLİR
Hakem kardeşim Tolga Özkalfa biraz kilolu. Hani Kırkpınar'da başaltı güreşebilir. Onun için de bazı pozisyonlarda uzak kalıyor. Bazı ikili mücadeleleri bu yüzden kaçırıyor. Faul olmayanları veriyor, faulleri atlıyor. Bir ara aynı pozisyonları Kayseri'nin lehine vermedi ama G.Saray lehine verdi.
Orada da zaten Kayserili oyuncular çıldırdı. Bu arada dikkatimi çeken bir nokta ise, aynı korner köşesinden atış vuruşu yaptırıyorsunuz. Kimi topu yerine koyuyor, kimi dışına.
Bazen ikaz edip düzeltiyorsun. Bazen de görmemezlikten geliyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.