Muhteşem ikili

G.Saray karşısında alınan galibiyet her ne kadar Beşiktaş'a nefes aldırmış gibi görünse de bu karşılaşmayı ve oynanan futbolu iyi değerlendirmek gerek.
Bir kere her şeyden önce şunu belirtelim..
Alınan bu üç puan Beşiktaş'ın düzeldiği anlamına gelmez. Takım içi büyük moral sağlanmış gibi görünse de, bu galibiyetin devamının gelmesi gerek. Eğer süreklilik sağlanmadığı takdirde işin boyutu değişir.
Pazar gecesinin gerçeklerini gelince... Rakip, son 15-20 yılın en kötü G.Saray'ı. Belki maçın üçte ikilik bölümünde üstün gibi görünseler de sonuca gidebilecek güçleri bile yok. Takım içinde sancılar devam ediyor.
Taraftarının yönetime isyanı ise olayın bir başka yönü.
Kısacası sorunlar G.Saray'da dağ gibi...
Peki ya Beşiktaş'ta durum ne? Siyah-beyazlılarda gereksiz futbolculara rağmen kadro birçok takımdan daha iyi. Ancak sahaya yansıtılan futbolda büyük problem var. Kimse kendini kandırmasın. Doğruyu söylemek gerekirse, kötülerin kötüsü bir G.Saray karşısında 67. dakikaya kadar bir numara yok. Bu dakikadan sonra ev sahibinin yorulması ve bilinçsiz saldırısı üzerine arka arkaya girilen pozisyonlar ve hemen ardından kazanılan ikinci gol.

Neyse ki gol erken geldi
Şimdi olayı farklı boyuttan değerlendirelim.
Eğer maçın hemen başında kazanılan penaltı gole çevrilmese ya da hakem penaltıyı es geçse olacaklar hemen hemen belli. Schuster defans oyuncularına yine orta sahaya yakın bir yerde savunma hattı yaptırıp, hesapta hücumu düşünecek ve rakibe otomatikman birçok pozisyon verilecekti.
Açıkçası bu bilinen Beşiktaş taktiği.
Peki ya sonrasında ne olacaktı. Yine ahlarla- vahlarla yenilen komik goller veya rakibe verilen garip pozisyonlar ortaya çıkacak, klasik Beşiktaş'ı bir kez daha izlemiş olacaktık.
Ancak erken gelen gol, bir anda herkesin planlarını alt üst etti. Ne Hagi'nin, ne de Schuster'in öyle erken gelebilecek bir gol için hesap yaptığını hiç sanmıyorum!
İlk dakikalarda öne geçmenin avantajı, Beşiktaş'ın otomatikman oyun anlayışını değiştirdi.
Her ne kadar takım olarak savunma yapma anlayışı öne çıksa da Beşiktaşlı oyuncuların verdiği mücadele fevkaladeydi.
Bu saatten sonra herkes, bir-iki yanlış sarı kartın dışında hata yapmayan Cüneyt Çakır ile pozisyonu hazırlayan Holosko'ya teşekkür etsin. Çünkü, haftalardır Schuster'in yapamadığını, pazar gecesi bu ikili yaptı.