Ender Bilgin

Ender Bilgin

22 Mart 2025 | Cumartesi

Ender fikirler

DERBİ ÖNCESİ DERBİ

Her derbi önemlidir. Beşiktaş- Galatasaray derbisi daha da önemli hale geldi. Dev randevu,futbol sezonunun en kritik haftasındaki final gibi üç maçın ilki olacak. Beşiktaş ve Solskjaer art arda alınan iki yenilgi ile bardağı taşırma noktasına getirdi. Hele dokuz kişi kalmış Konya'ya mağlup olmak camiayı iyice yıprattı. Bu anlamda Galatasaray derbisi bir fırsata dönüşebileceği gibi, daha derin yaralar da açabilir. Beşiktaş kazanırsa düzlüğe çıkar. İyi oyun ile berabere kalırsa bir ölçüde durumu kurtarır. Galatasaray'ın galibiyeti halinde çok erken bile olsa Solskjaer sorgulanmaya başlar. Camia her anlamda zor bir döneme sürüklenir. Öte yanda Galatasaray açısından da ligin en kritik maçlarından biri bu. Fenerbahçe'nin Samsun maçındaki puan kaybı yenilgi dışındaki iki seçeneği Sarı-Kırmızılılar adına uygun hale getirdi. Galibiyet zaten şampiyonluk yelkenlerini rüzgârla doldurur. Beraberlik de mevcut durumda sıkıntıya yol açmaz. Fenerbahçe Bodrum'u yense bile Beşiktaş derbisini atlatıp dört puan ve ikili averaj barajı korunmuş olur. Yenilgi ise özgüven kaybı yaratır. Fenerbahçe ile azalacak puan kaybı bir yana, deplasmandaki kupa derbisi de olduğundan zor hale gelir. Özetle, derbi maçların ilki sezonun en zorlu haftasına ve üç büyüklerin geleceğine yön verecek bir anlam taşıyor.

SEZONUN MAÇI

Fenerbahçe Jose Mourinho yönetiminde ligin ilk beş sırasındaki takımlara karşı yokları oynadı. Aslında sezonun son bölümünde doğru oyunu yakalamak adına iyi sinyaller verilmişti. Önemli oyuncuların form grafiği de yükselince işler rayına oturmaya başladı. Ancak ilk Rangers ve son Samsun maçları hayal kırıklığına neden oldu. Portekizli teknik adamın ilk on bir tercihleri, değişiklik hamle ve zamanlamaları tartışmalara yol açtı. Forma adaletinin kaybolduğu fikri güç kazandı. Camia, "Yine mi aynı senaryo?" düşüncesiyle umutsuzluğa kapıldı. Ligin son on maçına girerken liderin altı puan gerisinde olmak büyük bir dezavantaj. İşte böyle bir ortamda Galatasaray ile oynanacak kupa çeyrek finali Fenerbahçe'nin imdadına yetişen bir fırsat maçıdır. Elbette kullanabilirse! Tur atlamak sadece Kupa şampiyonluğu için yolu yarılamak anlamına gelmeyecek. Derbi galibiyeti Fenerbahçe camiasını en kırılgan olduğu dönemde yeniden kenetlerken, psikolojik avantajı bir kez daha lehine çevirme imkânı da yaratacak. Galatasaray, Beşiktaş derbisinin sonucundan bağımsız olarak son viraja tedirgin girecek. Bu tedirginlik avucundaki şampiyonluk şansını bile zora sokabilir. Ancak tersi olursa hiçbir güç Sarı-Kırmızılı takımı durduramaz. Çifte kupalı zafer için geri sayım başlar. Derbi maçın nasıl geçeceğini siz düşünün artık!

FATİH TEKKE

Çok iyi golcüydü. Seyredebilenler şanslıdır. İyi teknik adamlık sürecinde yolu var. Basamakları çıkarken ufak tefek tökezlemeler olması doğaldır. Yönetmek, futbolculuktaki bireysel mücadelenin ötesinde meziyetler gerektiriyor. Ancak bu anlamda da doğru sinyaller verdi. Her şeyden önemlisi insan olarak hep dürüst, dobra ve tutarlı bir görüntü sergiledi. Duruşunu bozmadı. Şartlara ya da kişilere göre tavır değiştirmedi. Fatih Tekke şimdi efsanesi olduğu takımda teknik direktör olarak önemli bir şans yakaladı. İyi de başladı. Başakşehir maçında sezonun ilk deplasman galibiyetini almış olmak elini rahatlatacaktır. Ne takım onun kurduğu takım, ne de yeterince çalışma imkânı bulabildi. Ufak tefek dokunuşlar yapacak. En önemlisi geleceğin Trabzonspor'unu kurmak için çalışacak. Bana göre üç transfer dönemi ve doğru bir yapılanmaya ihtiyaç var. Zaman ve sabır gerek. Bordo-Mavili renklere gönül verenler öz evlatlarına bu sabrı göstermeyeceklerse kime gösterecekler?

ARADA KAYNAYAN MİLLİ MAÇ

Bir yandan karmaşık gündem, diğer yandan futbolumuzun derbiler haftasına girmek üzere olması Macaristan milli maçını olduğundan çok daha düşük bir profile indirgemişti. Buna rağmen dolu tribünler önünde coşkulu bir başlangıç yaparak erken golü bulduk. Ancak hücumda iyiyken, savunmada zaaflar yaşadık. Bu zaaftan kaynaklanan hatalar zinciri kalemizdeki gole neden oldu. Ne var ki ikinci yarıda Macarlar geriye yaslanırken, biz hücüm üstünlüğünü ve maçtaki inisiyatifi ele geçirdik. Takımın geneli özellikle ikinci yarıda gayet iyi oynadı.Elbette Abdülkerim,Eren,Oğuz ve Kerem özel bir övgüyü hak ediyor. 3-1'lik galibiyet bu tür iki ayaklı maçlarda önemli avantajdır. Macaristan öyle çantada keklik bir rakip falan değil. Rövanş zor olacaktır. Dinamik, dengeli ve dikkatli oynamalıyız. Montella'nın da Samet örneğinde olduğu gibi inatçı tercihler yapmaması ve doğru kadroyu sahaya sürmesi gerekir. Kendi adıma Merih Demiral ve İsmail Yüksek'in ilk onbirde olmasını bekliyorum. Ülkenin de bütün dinamikleriyle milli takıma sahip çıkması gerek. Bu çocuklar A klasman takımlar arasında olmayı hak ediyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor