F.Bahçe'nin handikapı

Aynı ulemalar geçen sezon da ilk 10 haftanın ardından "Bu takım şampiyon olur" demişti.

Sonda söylenmesi gereken sözü girişte söyleyelim. Fenerbahçe'nin en büyük handikabı, Fenerbahçe taraftarı, medyası, eskiden görev almış spor adamları, velhasıl özetle camiasıdır.

Yanlış anlaşılmasın, bu camia 3 Temmuz gibi kaotik süreçlerde hep kulübünün arkasında durmuş ve ayakta kalmasını sağlayan en büyük güç olmuştur ama iş saha içine gelince kendi kendinin celladı olmakta üzerine yoktur. Futbol takımı sezonu 2 Temmuz'da açtı. Mililer daha sonra takıma katıldı. İlk hazırlık maçı 8 Temmuz'da, ikincisi 13'ünde yapıldı. Takımın ve teknik adamın, değil hazır olmak birbirini tanımak için bile vakti olmadı. Transferler devam ediyor. Hal böyleyken, "Bu takım ilk üçe giremez" diyeni mi istersiniz, "Bir futbol felsefemiz bile yok" diyeni mi? Yoksa yine çok kötü transferler yapıldığından yakınanları mı söyleyelim bilemedim. İnsaf! Aynı ulemalar geçen sezon da ilk 10 haftanın ardından "Bu takım Mart'ta şampiyon olur" demeye başlamıştı. Ne biri olsun, ne de diğeri... Öncelikle Fenerbahçe'nin sezonu açtıktan beş gün sonra maç trafiğine girmesi iyi olmadı. Bir süre daha kondisyon, dayanıklılık ve uyum antrenmanları yapılmalı, maçlar sonra başlamalıydı. Muhtemelen iyi para aldılar. Gelelim saha içine... Bu takımın yeni bir hocası, yeni oyuncuları ve yeni bir taktik formasyonu var. Bugünden yarına neyin ahkâmını kesiyorsunuz? Elbette ideal oyun olmasa bile puan maçlarını kazanmak nefes aldırır. Onu da yakında göreceğiz. Son olarak Szymanski çok önemli transfer. Yakında kadroya iyi bir Türk oyuncu da eklenebilir. Söylemiş olalım.

BEŞİKTAŞ GEÇ Mİ KALIYOR?

Ligin başlamasına bir aydan kısa süre kalmış olsa da transferin 15 Eylül'e kadar devam edeceğini unutmamak gerek. Dolayısıyla takımların kadrolarını güçlendirip, derinleştirmek için vakti var. Temel sıkıntı hemen her sezon yaşadığımız gibi Avrupa maçları ve ligin ilk bölümüne hazır girememek! Beşiktaş bu nedenle eleştiri alıyor. Ancak ben yine de geç kalındığını düşünmüyorum. Siyah-beyazlı takımın çekirdek kadrosu ve teknik adamı birbirlerini çok iyi tanıyor. Bu yapı ilk bölümü en az kayıpla atlatmaya yeter. Kadro kalitesini ve derinliğini arttıracak transferler ise doğru zamanda, doğru bütçeyle yapılabilir. Önemli olan iyi oyuncular bulabilmek. Redmond ve Tayfun'u kazanmak güzel olur ama kayıpları da dünyanın sonu değil. Sol kanat, stoper, orta saha ve forvete yapılacak takviyeler kesinlikle doğrudan ilk on bir oynayacak, üst düzey isimler olmalı. Ardından kulübeyi de güçlendirip, rekabeti arttıracak alternatiflere yönelmek gerekecek. Bu anlamda en az beş, altı transfer bekleyebiliriz. Bahsi geçen isimlerden Onana'ya mesafeli bakarken, Rebiç'in ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bütçeyi kısıtlı ve kontrollü kullanma zorunluluğundan dolayı transfer görüşmelerinde zorluk yaşandığını duyuyoruz. Açıkçası bu sıkıntılı bir durum. Beşiktaşlı taraftarların sabretmesi gerekiyor. Belli ki transfer dönemi zor geçecek. Ama erkenden enseyi karartmanın da anlamı yok.

GALATASARAY BU DEFA FARKLI

Bir, iki fire dışında geçtiğimiz sezon transferde hedefi 12'den vuran Galatasaray bu transfer döneminde daha farklı bir strateji izliyor. Kalite çıtası yine yüksekte. Ancak bu defa elde şampiyon kadro ve teknik adam olduğu için başta Erden Timur olmak üzere herkes çok daha temkinli ilerliyor. Daha önce bu köşede yazmıştım. İcardi 'nin durumu transfer planlamasını doğrudan etkiliyor. Bu transferde ciddi ilerleme kaydedilse de her şey daha bitmedi. Eşinin durumu da bu transferi yakından etkileyecek. Bazı ek istekleri de olmuş. Sanırım bir hafta içinde resim netleşir. Bu ortamda Angelino transferi nokta atışı oldu. Parades'in durumu önemli. Bakambu alternatif hamle olacak gibi. İcardi varken aynı ayarda oyuncu getiremezsiniz. Bu nedenle Bakambu ismine burun kıvırmamak gerek. Kerem Demirbay'da özel statüden yararlanabilir. Yine de yerli rotasyonunu rahatlatmak gerekiyor. Bu arada son bir not. İcardi nasıl el üstünde tutuluyor ve yaşattığı ufak tefek krizleri aşmak için çaba gösteriliyorsa, Angelino için de benzer bir strateji izlemek gerekecek. Yapı olarak onun da kolay bir insan olmadığı bilgisi geldi. Okan Hoca ve yönetim bu anlamda deneyimli olduğundan ciddi bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum.