Ender Bilgin

Ender Bilgin

01 Nisan 2023 | Cumartesi

Kuntz'un akademisi yok!

Hırvatistan yenilgisinden sonra TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Önemli olan iyi futbol oynamak. Böyle oynasınlar yeter" dedi. Elbette Dünya üçüncüsüne yenilmek her şeyin sonu değil. Ama Galler deplasmanda Hırvatlardan beraberlik alabiliyorsa işte orada bizim için sorun var demektir. Stefan Kuntz yönetimindeki milli takımın on üç resmi maçta aldığı sekiz galibiyetin tümü dünya sıralamasında bizim altımızda olan ülkelere karşı. Norveç ve Portekiz gibi kader maçlarında ortada yoktuk. Hırvatistan maçı da farklı olmadı. İşin gerçeği, kırılgan, sahada ne oynadığı belli olmayan, formasyonu ve kadro istikrarı oturmamış bir milli takımımız var. İyi işler hep bireysel becerilerle, spontane şekilde gelişiyor. Takım olarak düşünemiyor ve uygulayamıyoruz. Kuntz'un "Türkiye'de akademi yok" çıkışı mutlaka futbol ulemalarımızın hoşuna gidecektir. Ben bir ezberin tekrarı olarak görüyorum. Çağlar ve Cengiz Altınordu altyapısından, Enes, İsmail ve Zeki Bursa'dan, Arda Gençlerbirliği'nden, Merih ve Mert Fenerbahçe'den, Ozan Galatasaray'dan, Kerem Başakşehir 'den... Alt yapıda yetenekli gençler var. Ama şans bulurlarsa... Gerçi alt yapı sorunu, bir milli maç sonrasının konusu da değil ya... Velhasıl yabancı teknik adamların bize ders verir gibi konuşmasından, yukarıdan bakmasından ve sonunda geriye bir şey bırakmadan gitmelerinden bıktım artık. Kuntz iyi bir insan olabilir ama iyi bir teknik direktör ve lider mi? İşte ondan emin değilim.

DERBİ EŞİK OLACAK

Sakatlık sorunlarına rağmen liderle arasındaki puan farkını bir maça indirmiş Fenerbahçe'nin büyük maç kazanması için daha doğru bir zaman yok. Sarı-Lacivertli takım seyirci desteğiyle birlikte dinamik, tempolu ve üretken bir futbol sergileyerek kazanmaya çalışacak. Kaybetmek, rakibinin maçından bağımsız olarak mental yıkıma yol açar. Jesus iyiden iyiye "derbi kazanamayan hoca" olarak damgalanır. Hiçbir derbiyi kazanamıyorsanız, şampiyonluğu nasıl kazanacaksınız? Gelelim Beşiktaş'a... Üç maçlık galibiyet serisi nefes aldırmışken derbi galibiyeti ile Avrupa'ya hatta şampiyonluk yarışına bile tutunmak mümkün. Devre arasında onca oyuncu alındı. Kadrodaki bazı isimler belli ki gözden çıkarıldı. Derbi kaybedilirse Şenol Hoca ve tercihleri de yol yakınken sorgulanmaya başlanır. Özetle iki takım için de bu maç bir derbiden daha fazla anlam taşıyor. Bu bir eşik maçı. Kazanan atlar, kaybeden düşer kalır. Üstelik düştüğü yerden kalkamamak da var.

GALATASARAY İÇİN GÜN, BUGÜN

Şampiyonluktaki en büyük rakibin derbi oynarken kazanacaksın arkadaş. Nasıl kazandığın değil, sonuç önemli. İyi futbol da olursa ne ala. Ama kötü bile oynasan kazanmak durumundasın. Artık güzel oyundan çok, doğru oyun ve iyi sonuç haftalarına giriyoruz. Konya yenilgisinin kaza olduğunu gösterip, firesiz devam etmek sarı-kırmızılı takım için kaçınılmaz. Sakatlar iyileşmişken, seyirci büyük destek verirken yeni bir puan kaybının izahı olmaz. Şüphesiz Okan Buruk takımını bu farkındalıkla çıkaracaktır sahaya. Sorun şurada. Acaba Konya yenilgisi takıma ne kadar zarar verdi? Oyun içindeki kopukluklar, futbolcuların birbirleriyle olan tartışmaları tespit edilip, çözüme ulaştırıldı mı? Teknik ekip ve futbolcular sahaya gergin mi çıkacak? Yoksa "biz iyi takımız" özgüveniyle mi? Adana Demirspor ligimizin kalburüstü takımlarından biri. Rahat oynayacaklar. Savunmayı ön planda tutmaya değil, oynamaya çalışıyorlar. Bu nedenle saydığım faktörler Galatasaray için avantaj olacaktır. Önemli olan Galatasaray'ın ne yapacağı. Güzel ve gollü bir maç izleyebiliriz.

MHK, ALGORiTMA VE MELER

Bir yılda üç yönetim değiştirmiş MHK'nin Lale Orta ile seçime kadar devam etmesi doğru bir karardır. Şunun şurasında on maç kaldı. Artık gemiyi en az zayiatla kıyıya yanaştırmaktan başka çare yok. Ancak MHK garip işlere imza atmaya da devam ediyor. Kurul geçtiğimiz günlerde, Liglerde kritik haftalara girildiği için hakemlerin 5 haftada 3 maçtan fazla görev almama kriterinin askıya alındığını duyurdu. Sanki böyle bir kriter uygulanıyormuş gibi. Oysa sadece son beş haftaya baksalar bile yeterliydi. Ali Şansalan 22, 23, 25 ve 26. haftalarda görev almış. Buna işini ciddi yapmamak denir. Peki, algoritmaya ne oldu? İşin özü şu: MHK'nin elinde bir elin parmağı kadar bile kaliteli ve güvenilir hakem yok. Ligde son dönemde oynanan bütün büyük maçlarda adres Halil Umut Meler. Bence MHK'nin onu pamuklara sarıp, korumaya alması gerek. Aşağıdan hakem çıkarmaz, hakem havuzunu genişletmez, kaliteyi arttırıp, eğitimi geliştirmezseniz olacağı budur. Algoritma falan hikaye.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor