Belhanda'nın ardından
Galatasaray'daki dört sezonluk kariyerine 22 gol, 26 asist sığdıran; 2 Lig, 1 Ziraat Türkiye Kupası ve 1 Süper Kupa şampiyonluğunda pay sahibi olan Younes Belhanda'nın sözleşmesi gecikmeli de olsa son buldu. Gecikmeli diyorum çünkü Belhanda'nın aslında geçtiğimiz sezon R.Madrid maçında tribünlere el, kol hareketi yaparak, parmak salladığı dönemde Sarı-Kırmızılı taraftarların gönlündeki sözleşmesinin süresi dolmuştu. Taraftara yönelik söylemlerine rağmen Fatih Terim'in kalbinde ve takımında özel bir yeri olan Faslı yıldızın ipi, yöneticilere sosyal medyayı kovalayacaklarına gelip statla ilgilensinler deyince çekiliverdi. Belhanda'nın haberi antrenmandan hemen önce alması açıkçası şık olmadı. Fatih Hoca'nın göndermek yerine para cezası verilmesini söylediği de kulaktan kulağa dolaşıyor. Yani Hoca'nın haberi var ama onayı yok. Fakat Mustafa Başkan bu kez geri adım atmamış. Aslına bakılırsa kritik haftalara girilmişken kafasındaki oyun şablonunda değerli yeri olan bir isimden mahrum kalmak Terim'in canını fazlasıyla sıkmıştır. Elbette başta Feghouli olmak üzere bazı futbolcular da bu karardan rahatsız olacaktır. Belhanda zeminle ilgili eleştirisinde haksız olmasa da yönetime açıkça tavır almasının bir bedeli olacaktı. Yönetim büyük risk alarak en büyük cezayı kesip onu yolladı. Bu ayrılık Galatasaray'a ne getirir, ne götürür onu da yakında hep birlikte göreceğiz.
ATTİLA SZALAİ'NİN FAYDALARI
Attila Szalai Fenerbahçe savunmasına hem akıl hem de denge getirdi. O, takıma katıldıktan sonra geriden daha rahat top çıkartan ve araya daha zor adam kaçıran bir savunma yapısı oluştu. Szalai'nin hamle zamanlaması ve pozisyon bilgisi de iyi olunca Fenerbahçe savunması kısa zamanda çok daha eli yüzü düzgün bir hale geldi. Üstelik Macar oyuncu, savunma önünde emniyet supabı görevi üstlenen Gustavo gibi bir "ahtapot" yokken başardı bu işleri. Gustavo ile birlikte etkinliği çok daha fazla olacaktır. Szalai genç yaşına rağmen yaptıkları ve yapabilecekleriyle, hem saha içi katkısı hem de gelecekte para kazandırma potansiyeli açısından dört dörtlük bir transfer oldu. Henüz 23 yaşında ve Macar milli takımında da ilk on bir oynuyor. Evet, para kazandırma ihtimali çok yüksek ama Fenerbahçe onu ne yapıp, edip en az iki yıl daha takımda tutmak zorunda. Böyle oyuncu her zaman bulunmaz. Bir de hatırlatma. Demek ki iyi transfer her zaman çok parayla yapılmıyormuş!
HER SÖZ UÇMAZ
Önce Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, ardından Beşiktaş yöneticileri Mesut Urgancılar ve Hakan Daltaban iş sahada kalsa şampiyonluk mücadelesinde en avantalı taraf olduklarını vurgulayan açıklamalar yaptı geçen hafta. İki camianın yöneticileri de elbette şampiyonluk adayı olduklarını söyleyecek. Haklarıdır. Ama her iki söylem de şampiyonluk yarışındaki en büyük handikapları olacak. Çünkü böyle olunca kendi futbolcularına "Siz aslında ne kadar saha içinde mücadele etseniz de saha dışında sizden daha büyük bir güç var" mesajı vermiş oluyorlar. Futbolcunun "Ben mücadele ettim. Daha ne yapayım? Bakın yöneticimiz de söyledi. Biz ne yapsak boş " demesinin önünü açmaktan başka işe yaramaz bu sözler. Dolayısıyla yöneticiler konuşurken temkinli olmalı ve futbolcuya sorumluluktan kaçabileceği fırsatlar vermemeli. Kaş yapayım derken göz çıkartmamalı. Malum… Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir. Ağızdan çıktıktan sonra sen onun esiri olursun.
BURAYA KADAR
Trabzonspor için Alanya yenilgisi şampiyonluk yarışının fişini çekti. Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve Alanyaspor gibi zirvedeki bütün takımlara iç sahada mağlup olmak bu yarışının kaldıracağı bir yük değil. Aslında Trabzonspor ilk 8 haftadaki 4 yenilgi, 3 beraberlikle zaten bütün kredisini tüketmişti. Ama Abdullah Avcı'nın şapkadan tavşan çıkartırcasına yakaladığı başarılı seriler Fenerbahçe mağlubiyetine kadar takımı yarışta tutabildi. Son Alanya yenilgisi ise gerçeklerle yüzleşmeyi sağladı. Derinliği olmayan, yapısal zaaflara sahip kadrosuna rağmen mücadeleyi bırakmayan Karadeniz temsilcisi sezon başında hovardaca harcadığı puanların bedelini ödüyor. Sezona yanlış teknik adamla başlamak ve kadro mühendisliğini doğru yapamamak yönetimin hanesine eksi yazar. Yine de her şeye rağmen şampiyonluk yarışının içinde kalmak ve Süper Kupayı kazanmak da başarıdır. Şimdi önemli olan ayrılması muhtemel oyunculardan gelecek parayı iyi kullanmak ve eksik bölgelere doğru transferleri yapmak. Gelecek sezonun planları bugünden tezi yok başlamalı. Abdullah Avcı zaten çoktan başlamıştır. Trabzon camiası sabırlı olmak zorunda. Ne demişler; Sabırla yapılan her iş, ancak sabırla tadılabilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.