Duvara karşı

Maribor; klasik deplasmana gelmiş Anadolu takımı gibi kapanarak, bulabilirse kontra atakla çıkmak üzere bir plan kurmuştu. Lakin Fenerbahçe'nin 3. bölgede yaptığı ön alan baskısı ve oyunu rakibin kalesine doğru daralması açıkçası nefes almalarını bile zorlaştırdı. Tadiç'in merkezde, kanatlarda King ve İrfancan'ın oynaması hücum organizasyonunu sekteye uğrattı. Bu durum en azından bir kanat oyuncusunun transferinin ne kadar gerekli olduğunu gösterdi. İki kanadın takımın hızına ayak uyduramaması etkili gibi görünen sarı- lacivertlilerin gol atamamasına neden oldu. İrfancan rakip savunma arkasına öyle toplar atıyor ki sanki takımda Speedy Gonzales var! Yakalaması imkansız ancak ayağının ucuyla dokunabileceğin toplar. Oysa fazladan bir istasyon daha kullansa takım daha etkili hücumlar yapabilirdi. İkinci yarı Tadiç kendi bölgesine geçip Szymanski'nin merkeze geçmesi İsmail hocanın doğrusuydu. Topun geri kazanılma süresi anlamında rekor kırılmış olabilir. Fenerbahçe öylesine yüksek pres yaptı ki topu ayağına alan hiçbir Mariborlu rahat pas bile veremedi. Özellikle İsmail Yüksek orta sahada yaptığı presle rakibi bayılttı. Etten duvar ören bir takıma karşı skorun güdük kalması normal. Kendi evlerinde biraz daha açık oynayacaklardır. İşte o zaman farklı bir skorla rahatça turu geçeriz.