Tuhaf bir maç...

Fenerbahçe'nin çok kritik eksikleri vardı. İsmail Kartal mecburen elinde kim varsa onlarla sahaya çıkardı takımını... Bir tarafta pas takımı olan Fenerbahçe diğer yanda yeni hocasıyla yüksek pres takımına dönüşen Beşiktaş. İlk yarı adeta bir kör dövüşü izledik. O kadar çok faul, o kadar çok top kaybı yapıldı ki... Oyunun bu kadar temaslı olması hakemin de işini zorlaştırdı. H H H İsmail hocanın oyuncularına haftalardır yaptırdığı çok önemli bir şey var. Bol ama hızlı pas... Mesela Crespo bu alışkanlığa sahipti. Ancak onun yerine oynayan Gustavo hem ağır hem de sallana sallana oynayarak takımını yavaşlattı. Futbolun sadece keserek, mücadele ederek oynanmadığının en güzel göstergesi aslında bu ikili. Birisi modern futbolu oynarken diğerinin oynadığı taş devrinde kaldı! Novak bir attı iki penaltı yaptı! Faydasından çok zararı oldu anlayacağınız! H H H Bu kadar tempolu maçta elle tutulur pozisyon sayısı o kadar azdı ki! Sarı- lacivertliler öyle ya da böyle 6 önemli eksiğe rağmen deplasmanda 1 puanı almayı bildi. Benim anlayamadığım Beşiktaşlı oyuncuların ve tribünlerin bu kadar gergin olmalarıydı. Ortada kupa yok, hedef yok. Senin için alalede bir lig maçı... Futbolcular inanılmaz sinirli, tribünler eline geçeni sahaya atıyor. Hayret vallahi!