Bir zahmet
Bu maçın nesini yazayım?
Fenerbahçe'nin gündemi şu sıralar çok ama çok farklı!
3 Temmuz 2011'de başlayan ve geçtiğimiz günlere kadar devam eden "sarı-lacivert dava" çok şükür Fenerbahçe'nin lehine sonuçlandı.
Beklendiği gibi… Bundan sonra 2010-11 kupasıyla ilgili "farklı" yorum yapanı, kulaklarından tavana asarım!
Alın teriyle, 17'de 16 yaparak bir şampiyonluk kazanmak öyle her babayiğidin harcı değil. Dönemin başkanı, teknik direktörü ve futbolcuları işte bunu başardı. Herkes sana karşı olduğunda, kimse senin şampiyonluğunu istemediğinde, önüne binbir tuzak kurulduğunda, bunu başarmak öyle kolay değil. Ama büyük Fenerbahçe bunu başardı.
Kupayı merak edenler için söylüyorum; Kadıköy'de, stadın tam da altında Fenerbahçe müzesi… Gidin, görün, alın teriyle alınmış o kupayı… Fotoğrafını bile kimseyle paylaşmayın.
Hadi maça geçelim… Hocasız Fenerbahçe, "iyi bir halı saha takımı" gibi! Fenerbahçe'ye imza attığından bu yana ilk kez izleme fırsatı bulduğumuz Burak Kapacak, eminim faydalı olacak. Bu zamana kadar ona hiç fırsat verilmemesinin altında başka şeyler var. Bir gün bunu da anlatırım. Geldiğinden beri 1 dakika bile oynamaması onu psikolojik olarak geri götürmüştür elbette. Hangimizin başına gelse benzerini yaşarız.
Afyon gibi mütevazi bir takım karşısında uzatmalara gitmenin bence başka anlamları var. Ligde olsa 2. lig takımıyla berabere kalmıştın diyecekler. Bunu hiçbir Fenerbahçeli taraftara anlatamazsın.
Artık yönetiminde, gelecek teknik heyetinde, futbolcularında aklını başına alması gerek.
Burası Fenerbahçe! Zaten alınacak Türkiye Kupası'ndan gayrısı kalmadı.
Bir zahmet bu kulvarda doğru düzgün oynayın. Bir zahmet!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.