Var mı bir bildiği?
Çok basit olmasının yanı sıra futbol akıl oyunu… Her ligin, her maçın başka bir hikayesi var. Teknik direktörün buna göre hareket etmesi, sahaya farklı planlarla çıkması gerekiyor. Ama Pereira Süper Ligde tutmuş görünen sistemiyle Avrupa Ligi maçına çıkınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Futbolda en tehlikeli şey; çılgınca hücum etmektir. Fenerbahçe'nin hocası genellikle bu taktikle rakibin üzerine gidiyor. Bizim ligimizde belki tutuyor bu taktik ama seviye farklı olunca skor da sıkıntılı oldu. 3'lü savunmanın defolarını da görmüş olduk. Çok adamla hücum etmek çok gol atacağınız anlamına gelmediği gibi çok adamla savunmak gol yemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Önemli olan kaliteli ve makul oyuncu sayısı…
Dün gece bakıyorum; ligde yere göğe sığdırılmayan Gustavo'yu yuhalıyor taraftar! Son zamanlarda Kadıköy zaten deplasman gibi olmuştu! Sevgili dostlar; futbol karakteri "kesicilikle" harmanlanmış Gustavo'dan ne bekliyorsunuz? Alacak yanındakine verecek bir oyuncu zaten. Gustavo'dan bir Alex beklemek büyük bir yanlış olur. Fenerbahçe taraftarı her hatada, her yanlış tercihte, "Vardır hocanın bir bildiği" diyordu! Bence hocanın sadece tek bir şey bildiği var. Oyun içerisinde "bildiğinin" dışında farklı planları olmalı. Aynı sistemle her maça çıkmak böylesi sıkıntılı mağlubiyetleri getirir. Her musibette bir hayır var derler ya. Sezon başından bu yana öncelikli hedefin Süper Lig şampiyonluğu olduğunu hep söylüyorum. Sanırım Pereira dün akşam itibariyle bunu daha net görmüştür. Oyuncu tercihini, rotasyonunu bundan sonra buna göre yapmalı. Altay 3 gol yemesine karşın maçın Fenerbahçe adına en iyisiydi. Kurtarıp, yediği goller onun değil, dönen topu alamayan takım arkadaşlarınındır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.