Masal...
Zamanın birinde Fenerbahçe diye büyük bir takım varmış. Bu takımın o kadar çok, o kadar çok şampiyon olmasını istemeyenleri varmış ki anlatamam! PFDK'sı, Tahkim Kurulu, hakemleri, rakipleri... Ama bu sarılacivertli takım dağları delmeye, herkesi yenmeye yemin etmiş!
Masalla başladım sevgili okuyucu, şaşırdın mı?
Ne yazık ki bu iklimde, "Ya Fenerbahçelisindir, ya da Fenerbahçe düşmanı!" Yine ne yazık ki her daim bütün düşmanlarını yenmek zorundasın.
Kara Murat gibi...
Hera'nın beşiğine yolladığı 2 zehirli yılanı öldürdüğünde henüz 1 yaşında olan Herkül gibi...
Ya da zor anlarında insanlara yetişen Hızır gibi...
Yeter ki sen güçlü ol, arkanda milyonlar var. Penaltını vermezler, golünü saymazlar.
Sen de yenisini atacak kudret var.
Nitekim penaltı kere penaltı olan pozisyonu "es" geçiverdi Halis...
Fütursuzca hem de...
***
Erol Bulut'un sakatlık ve "Covitlilerin" özellikle sol- bek mevkisini vurduğu bir günde sahaya çıkardığı 11, Thiam hariç kabulümdü.Lakin Thiam çok iyi oynadığı eski takımına karşı, "ben dahil" herkesi, taca çıkardı!
Hep Pelkas'ın yerinde yani 10 numara mevkisinde oynaması gerektiğini söyledim. Gördünüz mü neler yaptığını? Şu anda "yarım Alex" olsa da belki ilerde evrilir. Mert Hakan kardeşime bir sözüm var. Bak kardeşim; koşuyorsun, kendince mücadele ediyorsun ama yavaş yavaş Alper Potuk'a bağlıyorsun, haberin olsun. Daha çok çalışmalısın.
Değerli bir galibiyetin geldiği günde Erol hocaya şunu tekrar tekrar hatırlatmak isterim: Bak hocam Pelkas kanatta değil, 10 numara mevkisinde oynar. Oynattıkça açılır inan seni bile şaşırtır!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.