Fenerbahçe için sonuç ne olursa olsun sıralamadaki yerinin değişmeyeceği bir karşılaşmaydı. Çaykur Rizespor ise en azından 1 puan alarak canını kurtarmanın derdinde... Benim esas burukluğum Türk futbol tarihinin en önemli oyuncusu Emre Belözoğlu'nu son kez izlemekti. "Benim diyen" futbolcunun bile Süper Lig'de iki büyük takımda, Premier Lig'de, La Liga'da ve Seri A'da oynama şansı yokken, Emre bu major liglerin hepsinde forma giyme başarısı gösterdi. Hem de öyle yarım yamalak değil! Her gittiği takımın "önemli" oyuncusu olarak... 40 yaşında olmasına karşın dün pres yapıp top kapıyor, üstüne rakibin solundan atıp, sağından geçiyor, penaltı alıyor. 40 yaşında dostlar 40... Onun yaşındakiler çoktan ya antrenör olmuşlar ya da televizyonda yorumcu... Herkes imrenerek izliyor, birçoğu da kıskanarak! Böyle büyük bir oyuncuyu izleyebildiğimiz için gerçekten çok şanslıyız. Yıllar sonra eminim hepimiz, "Bir Emre vardı" diyeceğiz. Ballandıra ballandıra anlatarak... Seni izleyen her rakip taraftarın, "Keşke bizde oynasa" dediği, ama çoğu zaman dillendiremediği bir oyuncuydun.
***
Geçen konuştuk Emre'yle... "Fenerbahçe taraftarını, camiasını çok seviyorum. Hiç bir zaman kahraman olmak, birilerine yaranmak için davranmadım. Hep kendim oldum. Taraftarlarımızdan Allah razı olsun, kalbimi anladılar" dedi. Capitano biz senden razıyız. Sende hakkını helal et. Boğazın Maradona'sı, Çıktığın her maçta sırılsıklam terlettiğin için Çubuklu'yu... Şimdi yeni bir kariyer seni bekliyor. Önümüzdeki sezon senin kuracağın takımı izleyeceğiz. Yapacağın her işi çok iyi yapacağına eminim.