Cocu’ya hatırlatma

Cocu'yla ilgili geldiği günden bu yana olumlu düşüncelerim var. Fazla konuşmadan, sadece işine konsantre olması onun en büyük artısı... Kampın hem Samandıra hem de İsviçre ayağını izleme fırsatı buldum. Neredeyse her oyuncuyla bire bir ilgileniyor, kimsenin öylesine antrenman yapmasına izin vermiyor.
Onunla ilgili bazı eleştirilerim var elbette... Özellikle hazırlık maçlarında takımı fazla yumuşak bulduğumu söylemek istiyorum.
Cocu'nun kafasında Fenerbahçe'yi 4-3-3 oynatmak var gibi görünüyor.
Lakin bu sistemin bizim ligimizde sürdürülebilir olduğuyla ilgili tereddütlerim var.
Acaba Cocu, "göze hoş gelen futbol" baskısı altında mı kaldı diye düşünmeden edemiyorum. Geçen sezon iki kulvarda sonuna kadar yarışan takımın oyunu bir türlü beğenilmiyordu. Oyuncu grubuna bakıyorum, bir kaç transfer dışında aynı futbolcu topluluğu var. Sadece güç, kuvvet dayanıklılıkla bir yere gelmiş takımdan bahsediyorum.
Böyle bir takımı "yumuşak" oynatmak sadece idealizmle açıklanabilir. Ama bir de ligimizin realitesi var. Bozmaya, oynatmamaya dayalı, sert bir lig seni bekliyor sevgili Cocu... Mutlaka bunları sana söylemişlerdir. Ben de bir hatırlatayım dedim!
ÖNCE STOPER
Transferi hep takıma gelecek oyuncular olarak görüyoruz.
Oysa gönderilecek oyuncular kısmı da bence çok önemli. Comolli ve Cocu'nun gönderilecek oyunculara Cagliari'yle oynanacak hazırlık maçından sonra karar vereceklerini duydum. Tabi bütün kamp ve hazırlık maçları performansları göz önüne alınarak...
Yanlış hesaplamadıysam, yeni transferlerle birlikte oyuncu sayısı 31'e çıktı. Bu kadronun 25 seviyesine çekileceğini düşünüyorum. Bazı gençler pişmesi için başka takımlara kiralanacak.
Bu arada Cocu'nun transfer önceliğinin stoper mevkisi olduğunu duydum. Bence doğru düşünüyor.
Josef ve Mehmet Topal'ı hazırlık maçlarında o bölgede denedi ama istediği verimi alamadı. Lig başlamadan orijinal bir stoper transferi mutlaka yapılmalı. Forvet transferi sonraki iş...
NEFRET EKENLER...
Ali Koç'un hem FB TV'de hem de divan toplantısında yaptığı konuşmalar Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durumu herkesin anlamasını sağladı.
Durum hiç iç açıcı değil! Taraftarların da bu zor dönemde anlayışlı davranmaları gerekiyor.
Son günlerde sosyal medyaya bakıyorum da, sürekli transfer isteyen taraftarların sayısında epey bir azalma var. Bu durum onların kulübü ne kadar düşündüğünü gösteriyor aslında... Benim anlayamadığım konu ise kulübü yıllardır bu borç sarmalı içine sokan eski yönetimin hala tek bir cevap dahi vermemesi. Oysa "yalanlama" olayını çok seven Aziz Yıldırım'ın yapılan her olumsuz habere 24 saat geçmeden cevap verdiğini hepimiz biliyoruz.
Peki bu suskunluk niye? Bir kabulleniş mi var, yoksa cevap vermek için bir çalışma mı? Yoksa verecekleri cevapları mı yok! Hey gidi günler hey... Efsane başkan olmuşken, her toplantıda ayakta alkışlanırken, şimdi gelinen noktaya bakın. Eski yöneticilerin kulüpten ihraç edilmesi dahi konuşulmaya başlandı. İşte ne ekersen onu biçiyorsun. Sevgi değil nefret tohumları ekenler, ektiklerini biçiyor!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.