Helâl olsun Vitor!
Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın bu sezon ikinci karşılaşmalarında topa hükmeden taraf yine sarılacivertlilerdi.
Aslında sadece bu iki maçı seyredince şampiyonluğu kimin daha çok hak ettiği net bir şekilde görülüyor.
Dün gece oynadığı futbola sürekli vgüler yağdırılan Beşiktaş, özellikle ilk yarıda Fenerbahçe karşısında çok zor durumlara düştü. Vitor Pereira'ya bundan sonra "adaletsiz" lafını eden taş olur! Haftalardır çok kötü oynayan Nani'yi böylesine önemli bir derbi maçta kesmek her babayiğidin harcı değil. Nani'nin kariyerine, futbolculuğuna diyecek bir şey yok elbette… Ama takım oyununun içerisinde hiç yok.
Sürekli bireysel oynuyor, gereksiz çalım yapıyor, savunmaya yardım etmiyor.
Alper herkese bir kanat oyuncusunun nasıl oynaması gerektiğini gösterdi.
Alınması güç toplarda dahi pres yaparak rakibi sürekli hataya zorladı. Onun ve Volkan Şen'in oyunu iki yönlü oynayabilmesi Beşiktaş'ın bütün planlarını alt-üst etti. Zira hücum etmeye alışmış bir takım maç boyunca savunma yapmak durumunda kaldı.
Daha çok da atabilirdi
En iyi hücum eden takımla, en iyi takım savunması yapan ekiplerin maçında kazanan futbol aklı oldu.
Mehmet Topal ve De Souza, iyi pas yapan, hızlı çıkan Beşiktaş orta sahasının pas trafiğini kesince siyah-beyazlı ekip, sıradan bir Anadolu takımı haline dönüştü.
Savunmada zaten sıkıntılar yaşayan Beşiktaş, Volkan ve Alper'in yaptığı dikine koşularla sürekli dengesiz yakalandı.
Fenerbahçe daha çok atabilirdi.
Ama yapılan küçük zamanlama hataları skorun artmasına izin vermedi.
Bana sorarsanız maçın yıldızı hiç şüphesiz Vitor Pereira'ydı. Sahaya çıkardığı 11, yaptığı yerinde oyuncu değişikleri ve oyun taktiği dersini ne kadar iyi çalıştığının göstergesiydi.
Yarış yeniden başladı.
Bundan sonra daha az hata yapan şampiyon olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.