Anlamsız panik
İlk yarı tam 12 gol girişimi yapmış F.Bahçe… Sivas'ın ise yarım pozisyonu var. Skor 1-1!
Sarı-lacivertlilerin çok net, "final pası" sorunu var. Oyunu rakip sahaya yıkıyor, sağdan-soldan rakip kaleyi adeta abluka altına alıyor.
Ama gelin görün ki, takımı rahatlatacak 2. gol bir türlü gelmiyor. Bu kadar tecrübeli oyunculardan kurulu bir takımın, iş son pasa geldiğinde neden panik olduğunu anlamak mümkün değil.
Oysa ceza sahası içerisine girildiğinde herkesin görmesi gereken tek oyuncu var: Van Persie… Fenerbahçe, Sivasspor'u 40 metrelik bir alana sıkıştırarak oynadı.
Rakibi bu şekilde hapsetmenin önemli bir riski vardı. Kaptırılacak toplar özellikle Aatif gibi hızlı ve adam eksiltebilen bir oyuncuyla inanılmaz tehlikeli olabilirdi.
Topal çok motiveydi
Neyse ki, özellikle Mehmet Topal'ın müthiş konsantre futbolu buna imkan vermedi. Sezon başından bu yana Nani'siz bir Fenerbahçe'nin nasıl oynayacağını merak etmiştim.
Zira Nani "takım oyununun" içerisinde hiç yok. Ama kreatif hareketleri, inanılmaz golleri ile takıma çok katkı verdi.
Dün gece itibariyle Nani mi, Volkan Şen mi sorusu cevabını buldu.
Pereira'nın Nani'nin yokluğunda Hasan Ali ile Caner'i birlikte oynatması daha doğru olurdu. Caner Erkin'in orta isabeti anlamında müthiş bir istatistiği var. Onun isabetli ortaları maçı ilk yarıda çözebilirdi.
Volkan Şen bu takımda son 15-20 dakika oyuna girebilir. Şu haliyle 90 dakika sahada kalması çok zor. F.Bahçe yine tek farkla kazandı.
Ama tek farkla! Bu kez iyi oynayarak, rakibe göz açtırmayarak kazandı.
Böyle oynadığı sürece diyecek bir şeyimiz yok. Geçen sezon ilk yarıyı lider kapatmıştı sarı-lacivertliler… Ama ışık yoktu.
Sezonun ikinci yarısında "panik-atak" sorunu çözülürse Fenerbahçe çok rahat şampiyon olur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.