Ne iş yaparsın?

Gol atamıyorsun, adam eksiltemiyorsun, Rakibe baskı yapamıyorsun.
Emenike kardeş; sen sahada ne işe yarıyorsun? Sana verilen kredi Fenerbahçe'de kimseye verilmedi.
Ama anlaşıldı ki sen verilen bu şansı hak etmiyorsun. G.Saray Basketbol takımı antrenörü Ergin Ataman, oyuncusuna tokat atmış diye eleştiriliyor. Ben de eleştirdim.
Ama İsmail Kartal seni sopayla dövse neye yarar?
Takımın "yedek stoperi" Bekir bile 3 gol atmış, sen de 3 gol atmışsın! Ama havandan yanına yaklaşılmıyor!
İsmail Kartal, Türkiye Kupası'nı ne kadar istediğini gösterir bir takımla sahaya çıktı. Sarı-lacivertliler "gol yemesi" zor bir takım… Ama gelin görün ki gol atmakta da zorlanıyor!
İlk golün ardından ikinciyi bulabilseler belki de fark olacak. 2 farklı üstünlüğü bulamayınca bu sefer rakibinin direncini artırıyor.
Neyse ki Fenerbahçe "durum oyununu" oynamayı iyi beceriyor. Skor olarak ne gerekiyorsa, o şekilde oynuyor….
Rizespor'un direnç göstermesi tam da bu yüzden… Bu maçta Mehmet Topal'a ayrı bir parantez açmak gerek.
Maça hep alıştığı orta sahada başladı, Serdar'ın sakatlanması sonrası stopere geçti, ardından takımının 3. golünü attı.
Böyle bir oyuncu dostlar başına… Maçın skorunun farklı olmasının nedeninin Fenerbahçe'nin psikolojik üstünlüğü ele alması aslında… Goller geldi mi ardı ardına geliyor. Hep söylüyorum; takım inanılmaz bir kamp dönemi geçirdi.
Hem as hem de yedek oyuncuları tamamıyla hazır durumda… Hal böyle olunca ligde "düşme korkusu" yaşayan Rize ekibini, zaman zaman "heveslendirse de" yenmek çok zor olmadı.