Bir Alex değil!

Fenerbahçe gittiği her kente kendi ile birlikte büyük bereketini götürür" demişti İslam Çupi… Dün Bayburt'ta tam da böyle bir gün yaşandı. Sadece televizyonlarda izleyebildikleri Fenerbahçe'yi bu kez canlı izleme fırsatı buldu Bayburtlular… Küfürsüz, sadece takımlarına destek olarak, "Nasıl maç seyredilir?" dersi verdiler almak isteyenlere! Türkiye Kupası olmasa böyle güzellikleri göremeyeceğiz.
İsmail Kartal ilk kupa maçının aksine bu kez rotasyonu makul seviyede yaptı. Sadece gençlerle oynayınca ne gençler kendini gösterebiliyor ne de yedekler… Bayburt karşısında da durum pek farklı değildi. Mehmet Topuz'a bakıyorum inanılmaz kilo almış. Yahu bu takımın doktoru, diyetisyeni Topuz'un halini görmüyor mu? Bu kiloyla adamı halı sahada bile oynatmazlar!

Alper maç seçmiyor
Hep "patlama yapacak" diye beklediğimiz Diego sanırım Fenerbahçe'nin elinde patladı! 3. Lig takımının karşısında dahi döküldü. Top tutamıyor, çalım atamıyor, ikili mücadelelerde ayakta kalamıyor. Bu maçta bile etkili olamayacaksa nerede oynayacak? "Hava soğuktu, zemin kötüydü" diye diye neredeyse ilk yarının sonuna geldik.
Hala Diego'nun patlama yapmasını bekliyoruz! Geldiğinde herkes onu Alex'le, Sneijder'le kıyaslıyordu! Şimdi kiminle kıyaslayalım?
Alper ve Selçuk Fenerbahçe'nin tüm ataklarında başroldeydi. Özellikle de Alper… Hep dikine oynuyor, sürekli kaleyi düşünüyor. En önemlisi "bazıları gibi" maç seçmiyor. Bu bir profesyonel oyuncunun olmazsa olmazıdır.
Alper sadece performansıyla değil bu özelliğiyle takdiri hak ediyor.