Gizli kahramanlar

Fenerbahçe'de takım içi kaynaşmayı, kolej havasını eminim hepiniz fark etmişsinizdir.
Futbolcular kardeş gibi olmuş. Golü kim atarsa atsın, herkes kendisi atmışçasına seviniyor. Bir futbol takımının dengesini bozabilecek en önemli olaylardan biri yedek oyuncuların tutumudur. Ancak görüyorum ki; kadroya giremeyenler dahil kimse sorun çıkarmıyor.
Bu havanın oluşmasının en önemli mimarı şüphesiz idari menajer Hasan Çetinkaya.
Hem Aykut Kocaman hem de Ersun Yanal döneminde yaptığı işler kolay değil. Sezon başında yaşanan Sow krizini hatırlayın.
Ya da Egemen-Yanal kavgasını.
Bunlar basına yansıyan problemler elbette. Bir de hiç yansımamış olanlar var! Çetinkaya sorunları sakince çözüyor, büyümesine izin vermiyor. Helâl olsun. Bir teşekkür de Yanal'a.
Takımın başına geldikten sonra, "İlle de kendi adamlarımla çalışırım" demedi. Kulüpteki profesyonel kadroyu korudu.
Sevgili okur; emin olun futbol sadece sahada oynanmıyor.
Perde arkasındaki kahramanları "es" geçmeyelim.
Çok gol atar, az yer
Birkaç gündür Fenerbahçe'nin devre arası çalışmalarını izlemek için Antalya'dayız.
Antrenmanlar kıran kırana geçiyor.
Ersun Yanal, ilk kampının aksine bu kez işi daha sıkı tutuyor.
Futbolcularla konuşuyorum; kimsenin aklından puan farkını koruma fikri geçmiyor.
Hepsi "puan farkını daha da artırmaktan" bahsediyor.
Takımda inanılmaz bir özgüven oluşmuş. Yanal antrenmanlarda daha çok ofansif oyuncuların defans yapması üzerinde duruyor.
Orta saha oyuncularından şok presle top kapmasını istiyor.
Sezonun ilk yarısında savunma sıkıntıları yaşanmıştı. Eğer bu çalışmalar meyvesini verirse 2. yarı çok gol atan ama az gol yiyen bir Fenerbahçe izleyeceğiz.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.