Aile takımı

Fenerbahçe'nin bu sezon bileği bükülmüyor. Bunu sadece kadro derinliğine ya da teknik kadronun olağanüstü başarısına bağlamak olmaz.
Başarının ardında yatan en önemli etken takım içinde aile ortamının sağlanmış olması...
Geçtiğimiz hafta, "dedikodu basınının" Caner ve eşiyle yaptığı haberler hepinizin malumu...
Genç oyuncu gerçekten çok zor günler geçirdi, geçiriyor.
Anlatacağım konu bu değil elbette.
Esas konu Caner'e kulüp içerisinde nasıl sahip çıkıldığıyla ilgili... Magazinde çıkan haberlerin ardından hem Başkan Aziz Yıldırım hem de Ersun Yanal, Caner'le başbaşa görüşmüş. Özellikle Yıldırım'ın, "Sen bizim evladımızsın.
Her zaman yanında olduğumuzu bil. Dedikodulara kulak asma. Neye ihtiyacın olursa haberim olsun" sözleri, Fenerbahçe'de nasıl bir aile ortamı olduğunun göstergesi...
Profesyonel dünyada kimse kimsenin özel hayatıyla ilgilenmez.
Avrupa'da hangi kulübün başkanı ya da teknik direktörü bu tip şeylerle ilgilenir? Yıldırım bunu yaparak oyuncuların kulübe aidiyetlerini arttırıyor.
Helal olsun.
Sow'a 15 milyon!
Sarı- lacivertlilerin başarılı oyuncusu Sow'a özellikle Avrupa'dan transfer teklifleri yağıyor.
Menajerler hergün kulübe gelerek Sow'un sözleşmesiyle ilgili bilgi alıyormuş.
Ancak Başkan Aziz Yıldırım, Liverpool'un 15 milyon euroluk teklifini dahi, "Takımı bozmam.
Hedeflerimiz var" diyerek reddetmiş. Yıldırım böyle düşünüyor ama acaba Sow ne düşünüyor?
Eğer gitmek isterse bence hemen gönderilmelidir. Zira, "zoraki" takımda kalanlar büyük düşüş yaşayabiliyor. Bunu neden mi yazdım?
Çünkü Sow'un Premier Lig'de oynama hayalini çok yakinen biliyorum.