Yasaklar...
5 gündür Fenerbahçe ile kamptayız.
Taraftarlar ve okurlar, "Takımın durumu nasıl?"diye mailler atıyor, tweet'ler yazıyor. Ama emin olun biz gazeteciler de takımın durumundan bihaberiz!
Zira Ersun Yanal sezon açılışı olan 1 Temmuz tarihinden bu yana antrenmanların sadece ilk 30 dakikasını basına açıyor.
Yanal, buna benzer uygulamaları daha önce çalıştırdığı takımlarda da yapmış.
Ancak burası Fenerbahçe. 25 milyon taraftarı olan bir takımın ne durumda olduğunu öğrenmek, kulübe sevdalı herkesin hakkı. Bu konuyu Ersun hocaya açtığımda, "Biz size malzeme vereceğiz. Rahat olun" diyor. Malzeme dediği de oyuncuların antrenmanda oynadığı oyunlar!
Böylesini ilk kez gördüm
Bu oyunların takım içi arkadaşlık ortamını pekiştirdiğinden şüphem yok. Ama "futbol oyunu" ciddi bir iş. Ne kadar ciddi olduğunu lig başlayıp, ortalık kaynamaya başladığında daha iyi göreceğiz. Kamp başladığından bu yana bir tane çift kale maç izleyemedik. Hangi oyuncunun iyi, hangisinin formsuz olduğunu göremedik.
Aynı yasak kilometrelerce öteden gelip takımın idmanını izlemek isteyen taraftarlar için de geçerli. Sadece bugünkü antrenman taraftara ve basına açık. Maç öncesi taktik çalışmalarının basına kapatılmasını anlarım ama kamp zamanı idman kapatan bir teknik adama ilk kez rastlıyorum.
Ersun hoca bu yasakçı halinden bir an evvel vazgeçmeli. Çünkü Fenerbahçe, Fenerbahçelilerindir...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.