Sıradaki gelsin!
Maç öncesi Fenerbahçe'nin en büyük rakibi kendisiydi aslında...
İlk karşılaşmadaki avantajlı skoru koruma düşüncesi panik yaşanmasına neden oldu.
En iyi yaptıkları ayağa pası bile yapmadılar uzunca bir süre...
Oysa maçı başladığı gibi bitirmek için topun sahibi olmak çok önemliydi.
Plzen'in ilk karşılaşmada yapamadığı kadar süratli hücuma çıktı. Neyse ki şans Fenerbahçe'nin yanındaydı. Webo'nun eksikliği çok hissedildi. İleride topa basan, rakibe baskı yapan olmayınca bütün yük Fenerbahçe orta sahasına yıkıldı.
Mehmet Topal'ın sakatlanıp çıkması ve genç Salih'in enerjik, cesur oyunu sarı-lacivertlilerin skor üstünlüğünü ele geçirmesini sağladı.
Yürekler ağızlara geldi
İkinci yarı mutlak gol bulması gereken Plzen, savunma güvenliğini bir yana bırakınca, Fenerbahçe'nin pozisyon sayısını arttırdı. Heyhat ikinci gol bir türlü gelmedi.
Savunmasını neredeyse orta sahaya kadar çıkaran Çekler, "kaybecek birşeyi olmayan" adamı oynamaya başlayınca yürekler ağızlara geldi.
Fenerbahçe'nin en zor yapacağı şey topu rakibe verip, kaleyi savunmaktı! Zor da olsa gelen tur sarı-lacivertli takımın önünü açtı.
Taraftar kaygılandırılsa da önemli bir başarıya imza atıldı.
Bize düşen de "sıradaki gelsin!" demektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.