Çelme takacaklardı

Emre ANlatıyor: "Üst üste kazanınca takımın kendine olan güveni geldi. Trabzon'un ensesindeydik. Bu durum onları bozdu. Takip edilen olma durumunu kaldıramadılar. Asbaşkanımız Ali Yıldırım her maçta bizimle beraberdi.
Takımla yatıp takımla kalkıyordu. Her konuşmasında, "Çocuklar bu maç çok önemli... Final maçına çıkıyoruz" diyordu.
Bu yıl benim en çok final maçı oynadığım sezondur. (gülüyor) Hiç rahat değildik.
Bir maç bile kaybetmeye tahammülümüz yoktu. Bu da baskı altında kalmamıza neden oluyordu. Takım arkadaşlarımı rahatlatmaya çalışıyordum ama ben de hiç rahat değildim. Puan kaybetme korkusu her yanımızı sarmıştı. Trabzon'un kötü oynaması bizi tek rahatlatan şeydi."

Yenilmez armada olmuştu
Aykut Kocaman
'lı Fenerbahçe önüne geleni deviriyordu. Adeta yenilmez armada olmuştu. Bu durum lige erken havlu atmış büyük takımların iştahını kabartıyordu. Sezonun ilk yarısında Beşiktaş ve Galatasaray'ı kendi evinde ağırlayan sarı-lacivertliler, ikinci yarı derbileri deplasmanda oynayacaktı. Şampiyonluktan uzaklaşan Beşiktaş ve Galatasaray ezeli rakiplerine çelme takarak şampiyonluktan etmek istiyordu.
İlk sınav İnönü Stadı'nda verilecekti.
Başkan Aziz Yıldırım ve yönetim kurulu derbi haftası takımı hiç yalnız bırakmadı.
Sürekli kazanan futbolcuların öz güveni üst düzeydeydi. Ama yine de derbi maçların sonucu tahmin edilemezdi. Mehmet Topuz anlatıyor: "Beşiktaş kötü gürler geçiriyordu. Ama takımda oyunun seyrini değiştirebilecek birçok yıldız oyuncuya sahiplerdi. Guti, Q7 gibi... Hep söyleniyor ya derbilerin havası farklı olur diye...
Gerçekten çok farklı oluyor. Bazen aşırı baskıdan istediklerinizi sahaya yansıtamayabiliyorsunuz.
Aykut hoca maç toplantısında tek bir şeyin üzerinde önemle durdu.
Bize tek söylediği, 'Ne olursa olsun sakin olun. Öne de geçsek, geriye de düşsek soğukkanlılığınızı kaybetmeyin' oldu.
Biz futbolcular neredeyse her akşam toplanarak Beşiktaş maçını konuşuyorduk.
Şampiyon olmak istiyorsak bu maçı mutlaka kazanmalıydık."
Beyler panik yapmayın
Maç sabahı.... Başkan Yıldırım'ın müthiş prim sözü geldi. Açıklanan rakam, futbolcuların neşesini arttırmıştı. Takım bu duygularla İnönü Stadı'na doğru yola çıktı. Fenerbahçe'nin olmazsa olmazı Gökhan Gönül'ün sakatlığı bütün hafta gündemi meşgul etmişti. O da bu önemli maçta takımı yalnız bırakmamış, kadrodaki yerini almıştı. İnönü'ye gelindiğinde yer yerinden oynuyordu. Sahaya ısınmak için çıkan sarı-lacivertli futbolcular, "desibel rekoru" kırmasıyla ünlü Beşiktaş taraftarının tezahüratlarından birbirini dahi duyamıyordu.
Kaptan Alex arkadaşlarını sakinleştirmeye çalıştı: "Beyler panik yapmayın. Buradan şampiyonluk alıp çıktığımız günler oldu. Bugün de kazanacağız.
Tribünlere kulaklarınızı tıkayın, işinize bakın."
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.