İnönü tiyatrosu!
Beşiktaş yönetimi, sezon başından beri, "Yıldızlarımız tekmeler yüzünden top oynayamıyor" diye yakınıyordu! F.Bahçe erken bulduğu golle haftalardır kaybeden rakibinin süngüsünü daha ilk dakikalarda düşürdü.
Özellikle Dia, Ekrem Dağ'ın bulunduğu kanatta çok etkili oldu.
Maç bu tempoda F.Bahçe'nin istediği gibi gidecek derken, sarı-lacivertliler bir anda geri çekiliverdi.
Skoru koruma içgüdüsünün bu kadar erken bir dakikada başlaması açıkçası beni çok şaşırttı.
Rakibinin geri çekildiğini gören Beşiktaş sağlı sollu ataklarla maçın hakimiyetini eline geçirdi. Emre'nin kötü futbolu Beşiktaş'ın göbekte daha rahat pas yapmasına sebep oldu. Siyah-beyazlıların skor avantajını ele geçirmesinin ardından F.Bahçe'de inanılmaz bir panik başladı.
Topu ayağına alan ne yapacağını şaşırdı.
Ferrari sayesinde...
Maç Beşiktaş'ın kazanabileceği kıvama gelmişken Ferrari takımına inanılmaz bir ihanet yaptı.
Topsuz alanda Lugano'ya yaptığı bu hareketin cezası dünyanın her yerinde kırmızı karttır. "Yok yere" görülen bu kart, maçı Beşiktaş'tan alıp F.Bahçe'ye verdi. Aykut Kocaman, ikinci yarının tüm maçlarında takımını iyi oynattı. Ancak iyi oynayan F.Bahçe'nin ilk ciddi derbi deplasmanında psikolojik açıdan hazır olmadığını gördük. Beşiktaş maçı iyi oynanmadan "Ferrari sayesinde" kazanılmış bir karşılaşmadır.
Kocaman'ın bundan sonra özellikle derbi maçları için daha iyi hazırlanması ve takımını hazırlaması gerekir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.