Açın kapıları!
Fenerbahçe'de her kafadan bir ses çıkıyor. Santos konuşuyor, Uğur konuşuyor, Güiza konuşuyor...
Önüne gelen Aykut Kocaman'a çakıyor.
Ağız birliği etmişcesine "Zico'lu günlerden" bahsediyorlar.
Sadece saydığım isimlerle sınırlı değil.
Mikrofona konuşacak cesareti olmayanlar da kendilerine yakın gördükleri yöneticilerle konuşuyor.
Yani kimisi "çatır çatır", kimisi "fısır fısır".
Konu hep aynı. Gelen giden hocayı eleştiriyor.
Hepsi eski günleri özlemle anıyor!
Adeta yönetime bir mesaj veriyorlar: "Gönderin Aykut hocayı, problem bitsin!"
Fenerbahçe, basına en uzak kulüplerin başında geliyor. Başkan Aziz Yıldırım "basın belasını" def etmek için yıllar önce medyaya yasaklar koydu. Röportaj yasak, konuşmak yasak... Sadece basına değil, futbolcuların sözleşmesine konulan maddelerle konuşmaları engellendi.
Bu çağda engel olamazsın
Tek yasak gelmeyen yer ise Fenerbahçe TV idi. "İdi" diyorum zira Fenerbahçeli futbolcular artık Fenerbahçe TV'ye de konuşamayacaklar.
Kulüpte mailler, telefonlar, msn'ler takip ediliyor. Kim kime ne söylemiş sürekli kontrol altında. Ama gelin görün ki Yıldırım'ın kendi yayın organı Fenerbahçe'nin başına bela oluyor! Komedi filmi gibi. Hep "Fenerbahçe Cumhuriyeti" diyoruz ama başkan Yıldırım geldi geleli demokrasi evlere şenlik. Yıldırım diktatoryası kulübün her santimetrekaresinde hissediliyor.
Ama ne yapılırsa yapılsın eleştirilere, karşıt görüşlere engel olunamıyor.
Böylesine telekomünikasyonun çok geliştiği, dünyanın bir ucunda konuşulanların iki saniye sonra buradan duyulduğu bir dünyada yasaklar koymak sadece abesle iştigaldir.
Açın Fenerbahçe'nin kapılarını, korkmayın.
Emin olun durum bundan daha kötü olmaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.