Yeter artık!
Şanlıurfa'nın sıcak ve boğucu ikliminde iki dev sahnedeydi. Karşılaşmanın ilk yarısına damgasını vuran taraf Trabzonspor oldu. F.Bahçe'nin orta saha oyuncuları özellikle Alanzinho'yu durdurmakta güçlük çekti. Brezilyalı yememiş içmemiş, sanki bu maçı beklemiş! Alıyor, veriyor, önüne gelene çalımı basıyor. Daum, ilk dakikadan itibaren takımını geriye çekerek mahkum oynattı. Maçın başında F.Bahçe'nin bu halini görünce, "Kupa bu sene de yalan olacak" diye düşündüm. Ortaya konan futbolla ve isteksiz oyuncularla 27 yıllık hasretin bir yıl daha uzayacağı çok net bir şekilde görünüyordu. Sarı-lacivertliler fark olmadığı için yatsın kalksın Umut'a dua etsin! Öylesine net pozisyonları harcadı ki... Ona boşuna "Trabzon'un Güiza'sı" demiyorlar! Şenol Güneş, Alex'i Selçuk'la kilitleyip alan daraltarak sarı-lacivertli oyuncuların pas yapmasına izin vermedi. Buna karşın Daum'un yaptığı hamleler; Türkiye Kupası'nın bir türlü alınamamasının aslında bir uğursuzluk değil, yanlış tertibin sonucu olduğunu maçı izleyen herkese gösterdi. Zaten orta sahada üstünlüğünü rakibe bırakmışsın.
Trabzon'u kutlarım
Emre-Deivid değişikliği ne demek oluyor? Emre'nin oyundan çıkmasıyla Trabzonspor daha rahat hareket etmeye, kanatları kullanarak baskıyı iyice arttırmaya başladı. Alman teknik adam baskı altında doğru kararlar veremiyor. Maçın skorunu belirleyen futbolculara bakarsanız bunların orta saha oyuncuları olduğunu görürsünüz. Engin Baytar, Colman ve Alanzinho ellerini kollarını sallaya sallaya F.Bahçe ceza sahasına girdiler. Geriye düşmelerine rağmen panik yapmayarak kupayı almayı başardılar. Trabzonspor'u tebrik ederim. Türkiye Kupa'sının son maçta kaçmasında tek sorumlu olarak gördüğüm Daum, Denizli faciasının ardından yine son maçta rakibine kupayı verdi. Şimdi F.Bahçe'nin elinde tek bir kulvar kaldı. Olumsuz düşünmek istemiyorum ama lig şampiyonluğu da giderse başta yönetim olmak üzere bütün teknik heyet kendine iş bulsun! Bunun adı uğursuzluk filan değil, düpedüz iş bilmezlik! Yeter artık!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.