Taşlar yerinde
Sivas'ta ��ok soğuk bir hava beklerken İstanbul'dan bile daha güzel bir hava karşıladı bizi... Sivas deplasmanı her zaman zordur. Sadece takımın direnci değil, kış aylarındaki olumsuz hava koşulları her zaman İstanbul takımlarının kabusu oldu. Maça gelecek olursak... Cezalı oyuncuların fazlalığı Daum'u saha içi kumarlar oynamaya zorlamış. Deniz'e stoperde, Özer'e de ön liberoda görev veren Alman hocanın dün gece işi yolunda gitti. Özer hücum oynamaya alışkın bir oyuncu... Zorlu ve güç gerektiren libero mevkiinde zaman zaman pas hataları yapsa da etkili oldu. Deniz ise sanki hayatı boyunca stoper oynamış gibiydi. Lugano'yu hiç aratmadı. Takımın her daim kurtarıcısı Alex, dün gece susarken bu kez ön plana Uğur ve Semih çıktı. Özellikle Uğur'u uzun bir aradan sonra ilk kez böyle oynarken gördüm. Karşısında oynayan Abdurrahman'ı her pozisyonda geçti, Sivas'ın sağ kanadını felç etti. "Messivari" çalımları ve attığı gollerle F.Bahçe'nin galip gelmesinde büyük rol oynadı.
Çatlak ses kalacak mı?
Gökhan Ünal'ın transfer edilmesi Semih'e yaramış. Takımdaki 3 forvetin varlığı rekabeti arttıracak ve bu oyuncuların performansını en üst düzeye çıkaracaktır. Kaleye sırtı dönük oynayabilen Semih, Güiza'dan daha faydalı bir oyuncu olduğunu gösterdi. Daum formayı "adaletli" dağıttığı sürece sarı-lacivertli takımda gol sıkıntısı olacağını zannetmiyorum. Sivasspor ise silik ve sıradan bir takım görüntüsündeydi. Böyle devam ederlerle önümüzdeki sezon ligi değiştirirler! Teknik direktör Muhsin Ertuğral'ın Abdurrahman'ın Uğur karşısında "ezilmesini" seyretmesi ve gerekli değişiklikleri yapmaması beni çok şaşırttı. Yazık yiğidolara! Böyle bir futbol kenti daha iyi bir takım hak ediyor. F.Bahçe'de beklenen transferin yapılmaması camiayı ikiye bölmüştü. Bu zafer çatlak sesleri bir süre kesecektir.
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
TÜM YAZILARI