Işıksız bahçe
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 14 Aralık 2018, 02:08:26, Güncelleme: 14 Aralık 2018, 08:00:09
Oyun, seyir zevki açısından kötüydü.
Yiğithan'ın uzun pasları dışında hücuma çıkış alternatifi yoktu.
Jailson ve İsla'lı ön liberolarımızın hücuma pas desteği yoktu.
Takım geriden ve Şener, İsmail'li kanatlardan da oyun kuramayınca rakip kaleye gidemedik. Mahsun fizik ve kuvvet açısından bu seviyede değildi. Barış, çalım atarken rakibin içinden geçmeye çalışıyor,telaşlı oynuyordu.Slimani de ön tarafta boşuna sağa sola koşup durdu. İlk defa bir arada oynamak elbette kolay değildi ama bu kadar kötü olmamalıydık. Onlar da kötüydü ama kornerden gelen topla Türk oyuncuları Kubilay ile golü buldular.
İlk yarı bittiğinde, % 62 ile topu ayağında fazla tutan ama sadece 1 isabetli şutu olan, koordinasyonsuz bir takım izlemiştik.
2. yarıya da düşük tempoda başladık.Aslında maçın amaçsız oluşu ve eksilerdeki hava sıcaklığı da bu duruma etki ediyordu.İlginç ve tebrik edilesi olan bu maça dahi giden F.Bahçe taraftarı idi.
57 sonrası,ikinci yarının en iyisi Şener devreye girdi uzun pasına Slimani vuruşu, ceza sahası içine pasına Barış'ın kötü vuruşu ve ortasına Mahsun'un kötü kafası ilk pozisyonlarımızdı.
Yaratıcı oyuncusu olmayan, kenarda sadece 6 genç adamı olan takımdan fazla birşey de beklenemezdi açıkça. Ama Slimani'nin durumu en beteri idi.Son dakikalarda Skittel de santrafora gitti. Tanıdığım Yanal,Slimani ve Benzia'yı bu halleri ile oynatmaz,ön alanda baskı yapan hücumcu istediği için de Aatıf ve Dirar'ı affeder.
Ömer ve Deniz gibi 2000 doğumlu 2 genci kısa süre de olsa izlemek de gecenin güzelliği oldu.Yiğithan'ın sakatlığı üzdü.
Sonuç;Yanal'ın işi gerçekten çok zor.