Koeman baba
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 12 Kasım 2018, 00:06:51
Isla ön libero başlamıştı, Anderlecht kadrosundan farklı olarak. Marsilya'da Lass Diarra ile beraber, 2014'te uzun süre çift ön libero oynadığı için bana normal gelmişti bu taktik.
Yaratıcı pasların sahibi maç başlar başlamaz Valbuena oluyordu yine.
Ama tempo düşüktü. F.Bahçe'nin gol için girişimleri vardı ama heyecanlandıran türden değildi.
Alanya ise peş peşe kazandığı 2 korner dışında kaleye gelemiyordu.
Bu tür durumlarda yıldızlar sahaya çıkardı ve o dakikaya kadar hiç gözükmeyen Ayew, tam 10 hafta ceza alanı dışından şut ile golü olmayan takımına, G.Saray derbisinde Jailson'un attığından sonra, 2. kez bu tür golünü kazandırıyordu.
Organize gelmeyi öğreniyordu takım, Elif-Frey pozisyonu örneğindeki gibi. Ama Frey'in kaçırdıkları kızdırırken, Valbuena'nın "eğitimlik" asistinde bir duran top golü atınca sulh sağlanıyordu.
F.Bahçe ritim tutmuştu. Kalesinde tehlike yaşamadan ilk yarıyı bitirmişti.
2. yarı Şener sakatlığı ve İsmail'in girişi dışında, 60'a kadar oyun yavaştı. Efe'nin pozisyonunu kurtaran Harun alkış alıyordu.
Maçın adamı bence İsla idi. Hem ön libero, hem de sağ bekte süper oynadı. Valbuena-Benzia değişikliği, Cezayir'linin morali içindi.
Ama İsmail ve Benzia değişiklikleri takımı düşürdü. Devreye Harun girdi.
9 günde 3. maçını oynayan takımda tempoyu yavaşlatma isteğ normaldi.
ÖZET:
Valbuena etkisi Geri gelen özgüven Yardımlaşmanın artması Kadro stabilitesi Daha babacan teknik adam.
Şans faktörünün de dönmesi.
Şutların gole dönme oranının artması.
Seyircinin asla inançtan vazgeçmemesi.
Takımı iyi yola soktu