Ancak bu kadar
4-4-2 başladı F.Bahçe. Geçen sene deplasmanda Başakşehir'i yenen Aykut Hoca taktiğini de kullanarak, yani önde basmaya çalışarak. Sadece ilk 5 dakika olabildi bu. Sonra; ayağa pas yapmayı iyi beceren Başakşehir, kenarları kullanıp geldi. İlk organize atakta Ayew, ilk iyi ve şanslı şutta İrfan kaçırdılar. F.Bahçe çok koşuyordu ama baskıları yanlış zamanlı yapınca, topu rakipten alamıyordu. Hücumda da İsla ve Hasan Ali desteği yoktu, Eljif zaten kenar adamı değildi. Frey ceza alanından uzaktı. İş, Slimani'nin şutu gibi bireysel beceriye kalıyordu. Pas yaparak gelen, oyun oynayan, duran topları kullanan Başakşehir idi. F.Bahçe ise ritim ve akordu olmayan, taraftarını sıkan taraftı. Buna rağmen Eljif'in ve Hasan'ın şutlarını kaleci Mert çıkarmasa ilk yarıyı önde bitirebilirdi. İlk yarıda akan oyunda, 8 kenar ortasının hiçbirine vuramamak da, ceza alanında kalabalıklaşamamanın sonucu idi. HHH İkinci yarının başında, iki ortaya da Slimani ve Eljif'in vurma nedeni ise 4 adamın birden ceza alanında olmasıydı. İstasyonlar arası pas alışverişi, Roman-Jailson ve Reyes gibi kısıtlı yetenekteki oyuncular nedeni ile yavaş olunca, Frey-Benzia değişti. Başakşehir Önce Elia, sonra Jojic karşılığı verdi. İkinci yarı daha istekli ve pozisyon bulan F.Bahçe, Eljif'le yine kaçırıyordu. Eljif-Soldado ile yeniden 2 santrafora döndü Cocu, ofsayt nedeni ile sayılmayan Elia'nın golünde ben net olamadım. F.Bahçe'nin yetenekleri kısıtlı, morali düşük bu kadro ile aslında kötü zamanlar geçiren Başakşehir karşısında bile bundan daha iyisini, kısa vadede yapabilmesi zordu, olmadı.
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
TÜM YAZILARI