Yapacağınız sporun...

İki takım da ilk 10 dakika, rakip savunmalara basınca, uzun ve isabetsiz paslar dışında bir şey göremedik. Pozisyon bulmanın zorluğunun en önemli göstergesi, Tosic'in şutla, hem de sağ ayağıyla gol araması oluyordu. Oyun böyle olunca da 18. dakika dolduğunda, 2 takımın da ne isabetli şutu, ne ortası olmuyordu.
Topla oynayan tara Beşiktaş idi ama ilk isabetli şutu Aatıf buluyordu.
Zaten 20 dakika boyunca Aatıf dışında şutu düşünen de yoktu.
Q7 ve Talisca Beşiktaş'ta, Soldado ve Dirar F.Bahçe'de ilk çeyreğin kötüleri idi. Pepe atılınca işler değişti.
F.Bahçe baskı kurdu, Soldado ve Hasan ile pozisyon bulmaya başladı.
Çünkü Medel stopere, Talisca da Oğuzhan'ın yanına çekilmişti.Ancak garip işler oluyordu.

YAZIKLAR OLSUN!
Sahaya anlamsızca yabancı maddeler atılıyordu. Sarı kartlı Aatıf ile oyunu hızlandıracak adam Valbuena değişti 2. yarı başında.Oğuzhan ve Negredo da, Lens ve Vida ile değişti.
Baskı kuran yine Beşiktaş idi.
Lens'in kanadından etkili geliyordu.
Ama sonra nasıl bir mantığa sahip olduğunu asla çözemeyeceğim bir grup taraftarın sahaya attığı maddelerle Şenol Güneş'in başı yaralandı ve film koptu. Saha içindekilerin hiçbir kavgası yoktu. Maç tatil edildi.
SONUÇ: Hepimiz bu ülkenin insanıyız, ne birbirimizi tahrik etme, ne de tahrik bile olsa oyuna fiziki müdahale hakkımız yok. Yazıklar olsun bu kafa yapısına, bu spor anlayışına, böyle insanlığa. Hangi takımdan olduğumuzun önemi yok.
Tahrik edeni de, tahrik olanı da biziz, birbirimize bu nedreti ciddi gözden geçirmeliyiz. Ben bunu yazsam da, herkes yine kendini haklı görecek ve bizden bi ... olmayacak.