Yenil ama eğilme!
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 11 Mart 2017, 00:30:40
Emre Akbaba, aldığı her topu, F.Bahçe savunmasının arkasına atıyor, kolayca pozisyon buluyorlardı.
Ara paslarını da mükemmel yapıyordu Alanya. Rakip karşılamada beceriksiz ve adeta uyuşmuş olan sarı lacivertli takım, kaleyi tutan 2. şutta Love'dan 2. golü de yiyordu. Alanya, hayatının futbolunu iştahla oynarken, F.Bahçeli topçular "nerden geldim Alanya'ya" modunda ruhsuzlukta tavan yapıyorlardı. Orta saha adamı forvetine, forveti orta saha adamına pozisyon yaratıyordu Alanya'da.
F.Bahçe kelimenin tam anlamıyla dağılmıştı.
Bu rezalete isyan eden tek adam ise kiralık gelen Lens idi. Bu aslında çok şeyi anlatıyordu.
Takımı Lens ateşledi
23 haftada, ilk 15 dakikalarda sadece 3 gol atabilmiş Alanya'dan, aynı sürede 2 gol yemek, gerçekten kahretti taraftarı. Takımın haftalardır organizasyonsuzluğu, gol şansı olarak sadece duran topları bırakıyordu.
Attılar ama kendileri değil, rakip kendi kalesine. Buraya kadar olay F.Bahçe lehine siyah idi ama sonra beyaza döndü.
30. dakikadan sonra, "bizim sırtımızdaki formanın anlamı bambaşka"yı hatırladılar, reaksiyon gösterdiler, önce duran topu kullanıp, rakibe kendi kalesine attıran Lens, sonra da Alper'in süper pasında Fernandao'ya 2. golü attırdı.
Alanya'nın ateşi sönmüş, F.Bahçeli oyuncular hangi takımda oynadıklarını hatırlamaya başlamışlardı. 2. yarıda oyun yine tamamen F.Bahçe'nin kontrolünde idi. Aslında sahanın en çok top kaybı yapanı Ozan ve en etkisizlerinden biri Aatif idi ama Topal'ın savunma arkası pasında bu ikili golü buluyorlar ve futbolun o garip tarafını gösteriyorlardı.
Lens'in ruhuna, önce Topal katılmış, sonra diğer oyuncular da reaksiyon gösterince, maçın başında taraftarını kahreden oyuncular, sonunda "kaybetseniz de hiç olmazsa böyle mücadele edin" övgüsünü kazanmışlardı.
F.Bahçe taraftarının haftalardır istediği de, skordan bağımsız zaten buydu; Yenil ama eğilme!