Adios yönetim
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 23 Şubat 2017, 01:06:14
Krasnodar, maçın başında atıp, maçı rahat oynama mantalitesi ile önde basarak başladı.
Kontra fırsatı demekti bu. Önce İsmail ile kontrayı, sonra Sow ile pozisyonu bulduk ama oh diyemedik. Skrtel'in rakibin ayağına attığı top ise , Krasnodar'a, hem ilk maçtaki gibi ilk şutunda golü bulduruyor, hem de istediği maç başı senaryosunu sağlıyordu.
İsmail en iyisiydi maç başının.
Moraller bozuldu , takım geriye oynuyordu, ayaklar titriyordu, şut atarken yere vuruyor, pas verecekken ayağından topu açıyordu topçular. Yine de seyirci ittiriyordu takımı. Ama bu kez de bireysel savunma hataları dertti.
Maçın 19'da bitmesini önleyen ise Volkan'dı.
Kısa ve çabuk pasla çıkma becerisine sahip olmayan takım, uzun pas tercihlerini kötü kullanıyor, dripling özellikli 2 adam Alper ve Lens, doğru zamanlamalı rakip baskıları karşısında etkisiz kalıyordu. Böyle anlarda bir kıvılcım gerekirdi ama boş kaleye bile atamayan Sow ile o kıvılcım da külleniyordu.
Anlamsızlığın diğer adı...
Bir tek şans duran toplardı ve onu da Josef ile buluyorduk. Çalımla adam geçeneyen, dikine pas atamayan takımda dönen toplar önemli idi ama Alper ile onu da kaçırıyorduk. 2 gol lazımdı ama hala çift ön libero ile oynuyorduk, bu da Advocaat'ın garipliğiydi.
Şener-Sow, Volkan, Fernandao ile değişirken, Volkan sakatlığı ile değişiklik hakkını tüketiyordu. 3 lü defansa döndük bu arada. Ama bu değişiklikler de yanlıştı, 2 ön liberoda ısrar etmek anlamsızdı. Dökülen Persie'de ısrar etmek anlamsızdı. Pasları rakibe atan Josef de inat anlamsızdı.Aslında anlamsızlığın bir diğer adı da Advocaat idi.
Sakatlıktan sonra dökülen Lens ile sadece kendine oynayan bitik Persie ile kapasitesinin üzerinde iş istenen ön liberoları ile takım mühendisliğini yapamayan ve daha sonra da yanlışını düzeltemeyen yönetim ile, yönetimin hataları nedeni ile %75'i tribünden uzak tutulan taraftar ile koca bir sezonu, daha şubat ayı bitmeden çöpe atmanın acısını hiç şüphesiz ki en çok taraftar yaşıyor.
Dün bütün stat "Yönetim istifa" diyerek artık olması gerekeni söylemiştir.
Adios zamanı yönetim.
Kontra fırsatı demekti bu. Önce İsmail ile kontrayı, sonra Sow ile pozisyonu bulduk ama oh diyemedik. Skrtel'in rakibin ayağına attığı top ise , Krasnodar'a, hem ilk maçtaki gibi ilk şutunda golü bulduruyor, hem de istediği maç başı senaryosunu sağlıyordu.
İsmail en iyisiydi maç başının.
Moraller bozuldu , takım geriye oynuyordu, ayaklar titriyordu, şut atarken yere vuruyor, pas verecekken ayağından topu açıyordu topçular. Yine de seyirci ittiriyordu takımı. Ama bu kez de bireysel savunma hataları dertti.
Maçın 19'da bitmesini önleyen ise Volkan'dı.
Kısa ve çabuk pasla çıkma becerisine sahip olmayan takım, uzun pas tercihlerini kötü kullanıyor, dripling özellikli 2 adam Alper ve Lens, doğru zamanlamalı rakip baskıları karşısında etkisiz kalıyordu. Böyle anlarda bir kıvılcım gerekirdi ama boş kaleye bile atamayan Sow ile o kıvılcım da külleniyordu.
Anlamsızlığın diğer adı...
Bir tek şans duran toplardı ve onu da Josef ile buluyorduk. Çalımla adam geçeneyen, dikine pas atamayan takımda dönen toplar önemli idi ama Alper ile onu da kaçırıyorduk. 2 gol lazımdı ama hala çift ön libero ile oynuyorduk, bu da Advocaat'ın garipliğiydi.
Şener-Sow, Volkan, Fernandao ile değişirken, Volkan sakatlığı ile değişiklik hakkını tüketiyordu. 3 lü defansa döndük bu arada. Ama bu değişiklikler de yanlıştı, 2 ön liberoda ısrar etmek anlamsızdı. Dökülen Persie'de ısrar etmek anlamsızdı. Pasları rakibe atan Josef de inat anlamsızdı.Aslında anlamsızlığın bir diğer adı da Advocaat idi.
Sakatlıktan sonra dökülen Lens ile sadece kendine oynayan bitik Persie ile kapasitesinin üzerinde iş istenen ön liberoları ile takım mühendisliğini yapamayan ve daha sonra da yanlışını düzeltemeyen yönetim ile, yönetimin hataları nedeni ile %75'i tribünden uzak tutulan taraftar ile koca bir sezonu, daha şubat ayı bitmeden çöpe atmanın acısını hiç şüphesiz ki en çok taraftar yaşıyor.
Dün bütün stat "Yönetim istifa" diyerek artık olması gerekeni söylemiştir.
Adios zamanı yönetim.