Zordur bazen yazmak
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 13 Aralık 2016, 01:14:56
Son 5 maçının 4'ünde gol yememiş bir Antalya'ya gitmişti Fenerbahçe....
Ama sarı-lacivertliler de son 6 maçta sadece 2 gol yemişler ve o goller de duran top ve ceza alanı dışından şut ile olmuştu.
Yani, F.Bahçe'ye açık alan organizasyonları ile tam 450 dakikadır gol atılamıyordu.
Bu karakterdeki 2 takımın maçında da hızlı başlangıç beklenemezdi, öyle de oldu.
Final paslarını "verdirtmeme'' ve "2. bölgede rakibi bekleme'' üzerine kurulu düzenler işleyince, ilk 10 dakikada Lens'in serbest vuruşu dışında kimse kimsenin kalesine gidemedi.
Kenar ortaları deneyelim dediler, Deniz kaçırdı, Josef ise yapamadı bile. İlk yarı Lens çok top kaybediyor, Volkan oyunda gözükmüyor, Alper savruk oynuyordu.
Bunun sonucu da açıktı. Organize olamıyordu F.Bahçe. Hücuma çıkarken presi yiyince de pas hatası riski oluyor, bu 2 kez yapılıyor ama Skrtel'in yaptığı böyle bir hatada, Eto'o ya Volkan "Dur" diyordu.
Ne yaptığını bilen taraf Antalya idi.
İlk yarı bittiğinde skor garip değildi ama Feyenoord maçının yorgunluğunu, her ne kadar Advocaat "Olmaz öyle şey'' dese de atamamış F.Bahçe'nin tatsızlığı vardı.
2. yarı, ''Bu maçı alıcaz, başka yolu yok'' modunda başladı. Daha önde basıyordu takım. Tempo 2 takım için de artmıştı ve Eto'o korkutan adamdı. 2 takım da vurmayı denemeye başladılar bu arada.
O vuruşlardan Yekta'nınki füze idi ve gol olarak yazılıyordu. Alper-Fernandao hamlesi geldi. Etkili oldular ama şans da bazen yanında olmalıydı. Lens-Atif değişikliği ile orta alanı kaybetmek istemediler.
Sow klasiğini attı ama Çakır'a anlatamadı.
2. yarıda iyi oynadılar, Antalya'yı boğdular, şanssızlardı da aslında ama Lens ve Volkan'ın kenar etkisizliği ile gerekli baskıyı kuramadılar. İyi bir "hücuma hızlı ve doğru pasla çıkaracak adamın" önemini anlamış olarak bu maçı tamamladılar.
Sonuçta; Beşiktaş ve G.Saray'dan 3'er tane yiyip, puan alamayan Antalya, Rıza hoca farkı ve 2 yıl sonra ilk golünü atan Yekta ile Fenerbahçe'ye geçit vermiyordu.