Seri çalışması
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 30 Ekim 2016, 23:51:23
Böyle başladı F.Bahçe. İlk 10 dakika hiçbir şey yoktu maçta. Kjaer zorlama uzun ama isabetsiz paslarla oyun kurmaya çalışıyordu. Başka da planı yoktu F.Bahçe'nin. Volkan'ın 14. dakikadaki şutuna kadar Karabük kalecisi dinleniyordu. Oyunun uyuşukluğu Skrtel'i de uyuşturunca, kaptırdığı top Karabük adına tehlike oluyordu.
Sonra, benim tribünden gri olarak gördüğüm penaltı geldi. Oyunun kaderi değişti. Ceyhun itirazdan kart gördü. Sonra da sahanın tek zorlayanı Lens'i düşürünce 2. sarıdan atıldı.
Penaltının faturası ağır oluyordu ama Karabük 10 kişi ile koordinasyonu ve planıyla, golden sonra hırsı da kalmayan F.Bahçe'yi zorlamaya başladı.
Topal ve Lens dışında ne yaptığını bilen pek yoktu. Aatif yeteri kadar güçlü değil, Robin van Persie diğer maçlara oranla daha diri ama istediklerini tam yapamayandı. Seyirci de memnun değildi.
Volkan müthiş istekliydi
İlk yarının sonunda Volkan'ın Skrtel'e attırdığı gol, Slovak oyuncunun 'öndekilerin yapacağı yok, inisiyatif almalıyım' fikrinden de doğuyordu.
Sonuçta ilk yarıda böyle bir oyunla 2-0 yakalamak piyango idi.
2. yarı bambaşka bir F.Bahçe vardı...
Lens'in arkasında pek çıkmayan Şener'in, son çizgiye ilk kez inişi ile 2. golünü atarak öz güven kazanan Persie'ye attırdığı gol, F.Bahçe'nin maçta ilk organize atağı idi aslında.
Savunmayı iyice boşlayan Karabük, kırmızı kart sonrası aşırı eforunun etkisiyle de dağıldı 2. yarıda. Aatif'in golünde 60 metrede yanında kimse yoktu, Lens'in golünde de.
Volkan müthiş istekliydi. Manchester United maçı düşünülerek Topal, Robin van Persie erken alındı oyundan.
Rölantideydi maç. Oyundan önce kimsenin aklına gelmeyen fark; zor günleri atlatma, seri yakalama açısından kıymetliydi.