Pereira Güneş'i yendi

İlk yarı bittiğinde şunlar vardı aklımda: 1-Ligin en tempolu maçı oynanıyordu 2-F.Bahçe 8, Beşiktaş 3 gol girişimi yakalamış ancak büyük fotoğrafa bakıldığında F.Bahçe maçı daha ilk yarıda bitirme fırsatını kaçırmıştı. 3-Alper ve Volkan iki kenarda Beşiktaş'ı sadece hücumda yıpratmakla kalmamış , karşılarındaki Quaresma ve Olcay'ı da iyi savunup top oynatmamıştı. 4-Beşiktaş ve F.Bahçe sürekli önde basmaya çalışmış, Beşiktaş bunu göbekten kısa ve hızlı paslarla Oğuzhan ve Sosa ile kırmaya uğraşmıştı. 5-Avrupa'nın bile "ilk yarıyı lider bitirme ve ilk golü atma yüzdesi en yüksek" takımı F.Bahçe yine ezberini bozmamıştı.
Kenardan gelen her topla tehlike de yaratmıştı. 6-F.Bahçe ligde ilk kez endirekt serbest vuruştan gol atmıştı. 7-Persie, pasör olarak da oynamış, fizik eksikliğinin de etkisiyle yavaş kalmış ama Gomez'in pozisyona giremediği ilk yarıda artıya geçen taraf olmuştu. 8-Diego sık sık, Sosa ise çok kritik gol öncesi pozisyonlarda pas hatası yapmıştı. 9-Beck'i atamayan Çakır , Caner'i de atamamıştı. 10- İkinci yarıya Olcay-Töre değişikliği ile fırtına gibi başlayan ve 13 dakikada 4 pozisyon bulan Beşiktaş oldu. Ama bu pozisyonların 3'ünün duran top olması F.Bahçe adına eksi idi. 11-F.Bahçe 2 cılız girişimine rağmen Moskova'nın da etkisi ile yoruldu. Alper'in eli belinde idi, Diego etkisizdi.
Pereira o anda akıllı işler yaptı. Göbeğe Ozan'ı ve Gökhan Töre'nin yıprattığı kanada önlem olarak Nani'yi aldı. 12-Topal ve Josef'in iyi mücadele ettiği oyunda Volkan da yorulunca Hasan Ali girdi. Pereira'nın amacı da kanatlarına taze kuvvet idi. Doğru değişikliklerdi 13-Ozan'ın pasıyla Nani'nin golü ise maçın kahramanını Perreira yapıyordu.
Cenk'i, bir şey yapmayan Oğuzhan'ın yerine geç almak ise Güneş'in yanlışı idi.
F.Bahçe, hak ederek, Pereira'nın, Güneş'e taktik anlamda da üstün
gelmesiyle kazandı.