Hangisi sensin?
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 21 Eylül 2014, 23:53:33
Karabük maçında 29, Trabzonspor deplasmanında 33 dakika topla oynadı F.Bahçe. Avrupa standardında idi bu rakam ama, 5 pası 16 saniyede yapınca, yani yavaş olunca anlamı kalmıyordu (Avrupa'da 5 pas ortalama 9 saniyede yapılır).
Yine aynı Fenerbahçe, maç boyunca yaklaşık 107-108 kilometre koşuyor.
Ancak bunun sadece 800-900 metresini saatte 20 kilometrenin üstünde bir hızla, yani süratli koşabiliyordu.
Oysa bu rakam en az 1.5 kilometre olmalıydı. Sonuçta F.Bahçe, yavaş oynuyordu.
Bu maça kadar durum buydu.
Ama Gaziantep maçının ilk yarısında bambaşka bir F.Bahçe çıktı ortaya. Ben, Ersun Yanal döneminden bu yana, tüm lig takımları da dahil, ön alanda basarak, bu kadar hücum ribaundu alan bir takım görmemiştim. 25'inci dakikadan sonra G.Antep, F.Bahçe kalesine gelemedi bile.
Bunun nedeni açıktı. Rakibin hücuma hızlı çıktığını bilen Kartal, tüm takımı daha öne çıkardı. Herkes önde bastı, savunma görevini çok iyi yaptı. Bol şut denedi.
***
Bekir, ilk topa basma konusunda mükemmeldi. Gökhan ilk kez bu kadar iyiydi. Kuyt ve Sow yer değiştiriyor, Diego bu kez ara pası arıyordu. Sow ise hücumda etkisiz ama savunmada yardımcı idi. Takımın sorunu, çoğunluğu Caner'den etkisiz ortalar ve ilk 20 dakika yapılan çıkışta top kayıpları idi.
Eray ve Oğulcan'ın dikkat çeken oyunu ve uzaktan şut denemesi dışında G.Antep bir şey yapamadı. Sadece standart üstü sayıda faul yaptılar F.Bahçe'yi durdurmak için. Sonuç, Emenike ile goller kaçıran ve ilk yarıda ligdeki en iyi oyununu oynayan bir Fenerbahçe vardı.
İkinci yarıya 2 takım da istekli başladı, önce G.Antep, sonra Diego ile F.Bahçe kaçırdı. Arkasından tuhaf işler oldu.
Emenike anlamsız topuk pası verdi, Emre kızdı, Emenike karşılık verdi, seyirci Emenike'ye yüklendi ve Emenike'nin de, F.Bahçe'nin de, Kartal'ın da balansı bozuldu. Kötü oynayan Sow yerine, bence daha da hırslanacak Emenike'yi çıkardı.
Kapanan takıma arapası atacak adam lazımken Diego çıktı. Giren Alper kötüydü, hazır değildi. Buna rağmen Sow ile 2 pozisyon kaçtı. Ama takım yoruldu, bu da başka bir sorundu. İlk yarı temponun ardından 60'tan sonra düşmek "Çalışma sıkıntısı mı idi?" diye düşündüm.
***
Nitekim, önde artık basamayan Fenerbahçe nedeniyle arkaya kaçan Gaziantep, Oğulcan ile kaçırdı.
Maçın en istekli adamı Gökhan'ın zorladığı pozisyonda verilen penaltı bence doğru değildi. Emre'nin golü F.Bahçe'ye ilaç oldu.
SONUÇ; 1- Fenerbahçe, oyuncu-oyuncu ve oyuncu-teknik direktör ilişkilerini gözden geçirmeli.
2- Takıma ne kadar yükleme yapıldı bilmiyorum ama geçen yıldan gerideler, bilinmeli.
3- İkinci yarıda farklı olan takıma
Yine aynı Fenerbahçe, maç boyunca yaklaşık 107-108 kilometre koşuyor.
Ancak bunun sadece 800-900 metresini saatte 20 kilometrenin üstünde bir hızla, yani süratli koşabiliyordu.
Oysa bu rakam en az 1.5 kilometre olmalıydı. Sonuçta F.Bahçe, yavaş oynuyordu.
Bu maça kadar durum buydu.
Ama Gaziantep maçının ilk yarısında bambaşka bir F.Bahçe çıktı ortaya. Ben, Ersun Yanal döneminden bu yana, tüm lig takımları da dahil, ön alanda basarak, bu kadar hücum ribaundu alan bir takım görmemiştim. 25'inci dakikadan sonra G.Antep, F.Bahçe kalesine gelemedi bile.
Bunun nedeni açıktı. Rakibin hücuma hızlı çıktığını bilen Kartal, tüm takımı daha öne çıkardı. Herkes önde bastı, savunma görevini çok iyi yaptı. Bol şut denedi.
***
Bekir, ilk topa basma konusunda mükemmeldi. Gökhan ilk kez bu kadar iyiydi. Kuyt ve Sow yer değiştiriyor, Diego bu kez ara pası arıyordu. Sow ise hücumda etkisiz ama savunmada yardımcı idi. Takımın sorunu, çoğunluğu Caner'den etkisiz ortalar ve ilk 20 dakika yapılan çıkışta top kayıpları idi.
Eray ve Oğulcan'ın dikkat çeken oyunu ve uzaktan şut denemesi dışında G.Antep bir şey yapamadı. Sadece standart üstü sayıda faul yaptılar F.Bahçe'yi durdurmak için. Sonuç, Emenike ile goller kaçıran ve ilk yarıda ligdeki en iyi oyununu oynayan bir Fenerbahçe vardı.
İkinci yarıya 2 takım da istekli başladı, önce G.Antep, sonra Diego ile F.Bahçe kaçırdı. Arkasından tuhaf işler oldu.
Emenike anlamsız topuk pası verdi, Emre kızdı, Emenike karşılık verdi, seyirci Emenike'ye yüklendi ve Emenike'nin de, F.Bahçe'nin de, Kartal'ın da balansı bozuldu. Kötü oynayan Sow yerine, bence daha da hırslanacak Emenike'yi çıkardı.
Kapanan takıma arapası atacak adam lazımken Diego çıktı. Giren Alper kötüydü, hazır değildi. Buna rağmen Sow ile 2 pozisyon kaçtı. Ama takım yoruldu, bu da başka bir sorundu. İlk yarı temponun ardından 60'tan sonra düşmek "Çalışma sıkıntısı mı idi?" diye düşündüm.
***
Nitekim, önde artık basamayan Fenerbahçe nedeniyle arkaya kaçan Gaziantep, Oğulcan ile kaçırdı.
Maçın en istekli adamı Gökhan'ın zorladığı pozisyonda verilen penaltı bence doğru değildi. Emre'nin golü F.Bahçe'ye ilaç oldu.
SONUÇ; 1- Fenerbahçe, oyuncu-oyuncu ve oyuncu-teknik direktör ilişkilerini gözden geçirmeli.
2- Takıma ne kadar yükleme yapıldı bilmiyorum ama geçen yıldan gerideler, bilinmeli.
3- İkinci yarıda farklı olan takıma